Düşün , Merak Et , Hayal Kur.









TÜRKÇE DİLBİLGİSİ




Eğer 5-6 yaşlarında olsaydınız bir yabancı dili anadili gibi öğrenme şansınız olurdu. Fakat daha büyük yaşlarda bir yabancı dili öğrenirken önce kendi dilinizdeki karşılığını çözmeniz gerekir ki iyi anlayabilesiniz. Böylece o dilde kendiniz cümleler kurabilir, kendi kendinize ezbere dayanmadan öğrenebilirsiniz.

Kaldı ki dünyada bütün diller aynıdır. Türkçe'nin diğer dillerden, diğer dillerin Türkçe'den farkı yoktur. Aşağıda gördüğünüz sözcükler Türkçe'de varsa bütün diğer dillerde de vardır ve aynı amaçla kullanılırlar. Bu yüzden Türkçe'yi bildiğiniz takdirde diğer bütün dilleri anlayıp daha kısa zamanda öğrenebilirsiniz.

Genel tanımlar

Dil : İnsanlar arasında karşılıklı anlaşma aracıdır.

Dilbilgisi : Yazılı ve sözlü anlatımda uymamız gereken kuralları öğreten bilime denir.

Düzgün konuşma : Kurallara bağlı kalarak yapılan ve özne-tümleç-yüklem esasına göre yapılan konuşmalara denir.

Gelişigüzel konuşma : Kurallara bağlı kalmadan yapılan konuşmalara denir.

* Bugün Türkiye’de Türkçe konuşulduğu halde konuşmalar arasında farklar vardır.

Şive : Aynı ilde oturan kültürlü ve kültürsüz insanlar arasındaki konuşma farkına denir.

Buba = Baba Aba = Abla Geliyom = Geliyorum

Türkiye’de kullanılan şive İstanbul şivesidir.Çünkü İstanbul kültür bakımından gelişmiş en büyük şehrimizdir.

Ağız : Aynı ülkede yaşayan ve aynı dili kullanan insanların bölgelere göre konuşmaları arasındaki farka denir.

Karadenizliler Trakyalılar Orta Anadolulular Akdenizliler

Geldim = Celdum Üç = Üc Konya = Gönya Gelelim = Gelek

Fındık = Finduk Beş = Bej Ankara = Angara Koşalım = Koşak

Peki = Peçi Ayva = Hayva

Lehçe ( Diyelek ) : Aynı soydan gelen, aynı dili kullanan fakat değişik ülkelerde yaşayan insanların konuşmaları arasındaki farka denir. Bugün Türkiye’de kullanılan lehçe Anadolu lehçesidir.

Not :

* İlk defa Türkçe’nin devlet dairelerinde resmi dil olarak kullanılmasını emreden kişi Karamanoğlu Mehmet Bey’dir.

* İlk defa Türkçe sözcükleri bir araya toplayarak Türkçe sözlük yazan kişi Kaşgarlı Mahmut’tur, yazdığı kitabın adı Divan Ül Lügat Ül Türk’tür.

Dünyadaki dil grupları

1- Tek heceli diller : Bu dillerde bütün sözcükler tek hecelidir. ( Çince, Japonca, Tibetçe )

2- Bükünlü diller : Bu dillerde ek başta kök sonda bulunur. ( İngilizce, Fransızca, Almanca )

3- Bitişken diller : Bu dillerde kök başta ek sondadır. ( Türkçe, Macarca )

* Türkçe bitişken diller grubundan olup Ural-Altay dil ailesindendir.

Esperanto : Bazı dünya devletleri aralarında daha kolay anlaşmak için 20 harflik uydurma bir dil oluşturmuşlardır. Bu dilin adı Esperanto’dur.

Alfabe ( Abece ) : Bir dildeki harflerin oluşturduğu harf dizisi topluluğuna denir. Türkler bugüne kadar 4 alfabe kullanmışlardır.

1- Göktürk alfabesi : 38 harf

2- Uygur alfabesi : 14 harf

3- Arap alfabesi : 29 harf

4- Latin alfabesi : 29 harf

Bugünkü kullandığımız Latin alfabesini ilk defa 1 Kasım 1928 tarihinde Atatürk öncülüğünde kabul edilmiştir.

Harf : Konuşmadaki seslerin yazıdaki işaretlerine denir. Harfler ikiye ayrılır :

1- Sesli ( Ünlü ) harfler

2- Sessiz ( Ünsüz ) harfler

Sesli harfler

Söylenirken tek başına söylenen , yanına yardımcı ses almayan harflere denir. 8 tanedir.

a – e - ı – i – o – ö – u – ü

Sesli harfler 6 gruba ayrılır.

1- Kalın sesliler : Dil alt damağa değmeden söylenen seslilerdir. ( a – ı – o – u )

2- İnce sesliler : Dil alt damağa değerek söylenen seslilerdir. ( e – i – ö – ü )

3- Yuvarlak sesliler : Dudakların ileri uzanmasıyla söylenen seslilerdir. ( o – ö – u – ü )

4- Düz sesliler : Dudakların ileri uzanmadan söylenen seslilerdir. ( a – e – ı – i )

5- Geniş sesliler : Alt çene aşağı kayarak söylenen seslilerdir. ( a – e – o – ö )

6- Dar sesliler : Alt çene aşağı kaymadan söylenen seslilerdir. ( ı – i – u – ü )

Sesliler şeması

Büyük ses uyumu :

Türkçe bir sözcüğün ilk hecesinin sesli harfi kalın sesli olursa bütün sesli harfleri kalın sesli olur. Türkçe bir sözcüğün ilk hecesinin sesli harfi ince sesli olursa bütün harfleri ince sesli olur.

Annem yolda kalem buldu.

uymaz uyar uymaz uyar

Kardeşim yoldaki adama çiçek verdi.

uymaz uymaz uyar uyar uyar

Yolda koşarken Cevat bana gülüyordu.

uyar uymaz uymaz uyar uymaz

Büyük ses uyumunun özellikleri

1- Tek heceli sözcüklerde büyük ses uyumu aranmaz. Ancak testlerde çıkarsa bu sözcük ne uyan, ne uymayan sözcük olarak kabul edilir. Çünkü bir sesli harfi vardır.

Takside otururken dört gazete okudum.

uymaz uymaz sayılmaz uymaz uyar

Ağabeyim, telefon alırken çok dikkateder.

uymaz uymaz uymaz sayılmaz uymaz

2- Büyük ses uyumuna uymayan sözcükler Türkçe değildir. Ancak şu sözcükler Türkçe’dir. ( İstanbul şivesi onları değiştirmiştir. )

Eski şekli Değişen şekli

Ana Anne

Halva Helva

Alma Elma

Kala Kale

Kangı Hangi

Karıdaş Kardeş

Şişmen Şişman

3- Birleşik sözcüklerde, şehir adlarında büyük ses uyumu aranmaz. Ancak testlerde çıkarsa eğer büyük ses uyumuna uymuyorsa uymayan kabul edilir. Eğer uyuyorsa uyan sözcük kabul edilir.

Çanakkale üzerinden gelen Birol Manisa’ya geçti.

uymaz uyar uyar uymaz uymaz uyar

4- Bazı sözcükler Türkçe oldukları halde aldıkları ekler nedeniyle büyük ses uyumuna uymaz.

Büyük ses uyumuna uymayan ekler :

* - yor : İnce sesliyle başlayan sözcüklere gelirse uymaz.

Geliyor : uymaz Oynuyor : uyar Koşuyor : uyar Biliyor : uymaz

* - ki : Kalın sesliyle başlayan sözcüklere geldiğinde uymaz.

Sabahki : uymaz Evdeki : uyar Sizinki : uyar Karşıdaki : uymaz

* - ken : Kalın sesli ile başlayan sözcüklere gelirse uymaz.

Koşarken : uymaz Çizerken : uyar Gezerken : uyar Oynarken : uymaz

* - leyin : Kalın sesliyle başlayan sözcüklere gelirse uymaz.

Sabahleyin : uymaz Öğleleyin : uyar Geceleyin : uyar Akşamleyin : uymaz

* - imtrak : Ekin kendisi uymaz.

Sarımtrak : uyar Yeşilimtrak : uymaz Mavimtrak : uymaz Kırmızımtrak : uyar

* -daş : İnce sesliyle başlayan sözcüklere geldiğinde uymaz.

Vatandaş : uyar

Küçük ses uyumu

Sözcüklerin bir kısmı küçük ses uyumuna uyar, büyük ses uyumuna uymaz. Bir kısmı büyük ses uyumuna uyar, küçük ses uyumuna uymaz.

a) Düz seslilerle ilgili kural ( a – e – ı – i )

Bir sözcüğün bütün sesli harfleri düz sesliyse küçük ses uyumuna uyar. Eğer ilk sesli harfi düz ondan sonraki sesli harflerden biri yuvarlak olursa uymaz.

Kalemin : uyar Çamurluk : uymaz Palto : uymaz Bahçenin : uyar

Karpuz : uymaz Kavun : uymaz Resim : uyar Anormal : uymaz

Tavuklar : uymaz Kayseri : uyar Garnizon : uymaz Televizyon : uymaz

b) Yuvarlak seslilerle ilgili kural ( o – ö – u – ü )

Bir sözcüğün ilk hecesinin sesli harfi yuvarlak olursa ikinci hecesinin sesli harfi geniş – düz veya dar – yuvarlak olur. ( a – e – u – ü )

Öğrenci : uyar Okul : uyar Horozlar : uymaz Portekiz : uyar

Otomobil : uymaz Toroslar : uymaz Öğretmen : uyar Üzümcü : uyar

Kurnaz : uyar Kurşun : uyar Çuval : uyar Otobüs : uymaz

Sessiz harfler

Tek başına söylenemeyen, yanına yardımcı ses alarak söylenen harflere sessiz denir. Sessiz harfler 21 tanedir. Sessiz harfler ağızdan çıkarken ses organlarında boğumlanma olur. Bu boğumlanma noktalarına çıkak denir. Çıkaklarına göre sessiz harfler 4’e ayrılır.

1- Dudak sessizleri : Dudakların birleşmesiyle söylenen sessizlerdir. ( b – f – m – p – v )

2- Diş sessizleri : Dişlerin birbirine veya dilin dişlere değmesiyle söylenir. ( c- ç – d – j – l – n– r – s – ş – t – z )

3- Damak sessizleri : Dilin alt damağa değmesiyle söylenir. ( g – ğ – k – y )

4 – Gırtlak sessizi : Gırtlaktan söylenen sessizdir. ( h )

Sessiz harfler söylenirken bir kısmı ağızdan sürekli çıkar. Bir kısmı sürekli çıkmaz.

1- Süreksiz sessizler : Söylenirken ağızdan devamlı çıkmayan sessizlerdir. ( b – c – ç – d – g– k – p – t )

2- Sürekli sessizler : ağızdan çıkarken sürekli söylenen sessizlerdir. ( f – ğ – h – j – l – m – n– r – s – ş – v – y – z )

Sessiz harfler ses tellerinde yaptıkları titreşime göre ikiye ayrılır.

1- Sert sessizler : Ses telleri titreşim yapmadan söylenen sessizlerdir. Bu harfleri bulmak için şu sözcüklerdeki sesli harfler atılır. Kalanlar sert sessizdir.

Ç i f t H a s e k i P a ş a ( ç , f , t , h , s , k , p , ş )

F ı s t ı k ç ı Ş a h a p ( f , s , t , k , ç , ş , h , p )

2- Yumuşak sessizler : Ses telleri titreşerek söylenen sessizlerdir.

( b – c – d – g – ğ – j – l – m – n – r – v – y – z )

Sessizler şeması

Sessizlerle ilgili kurallar

1- “ Ğ “ ile ilgili kural : Bu harf Türkçe sözcüklerin başında bulunmaz. Sözcüğün ortasında veya sonunda bulunur.

Dağ , kalacağını , eğlence …

1- a ) Bu harf sözcüğün ortasında veya sonunda bulunduğunda kendinden önce -a varsa bu harfi kendisi kadar uzatarak okutur.

Dağ  Daağ bağlama  baağlama

1- b ) -ğ harfinden önce -i veya -e harfi varsa bu harfler -ğ harfini -y gibi okutur. Ancak kendisi -ğ yazılır.

İğne  iyne ( okunuş ) iğde  iyde ( okunuş ) eğlence  eylence ( okunuş )

2- ( c – l – m ) harfleri ile ilgili kural : Türkçe sözcüklerin başında ( c – l – m ) harfleri bulunmaz. Eğer varsa bu sözcükler dilimize başka dillerden girmiştir.

Cem , Can , limon , Levent , masa …

3- ( b – c – d – g ) harfleri ile ilgili kural : ( b – c – d – g ) harfleri Türkçe sözcüklerin sonunda bulunmazlar. Eğer yazılışları aynı anlamları farklı sözcük olursa bunları ayırmak için bazen kuraldışı olarak sözcük sonunda bulunabilirler.

Ad : isim ( eş anlamlı )  At : hayvan

Hac : Kabe’yi ziyaret  Haç : Hristiyanlar’da kutsal işaret

Sac : İnce teneke  Saç : Baştaki kıllar

Kalb : Yürek  Kalp : Sahte

4- -b dudak sessizi ile -n diş ünsüzü arasındaki ilişki :

K a n b u r : K a m b u r A n b a r : A m b a r

K a n b e r : K a m b e r A n b e r : A m b e r

Ç e n b e r : Ç e m b e r Ç a r ş a n b a : Ç a r ş a m b a

Türkçe bir sözcüğün ikinci veya üçüncü hecesinin ilk harfi -b dudak ünsüzü olursa ondan önceki harf kesinlikle -m dudak ünsüzü olur. -n diş ünsüzü olamaz.

Not : İstanbul , Safranbolu sözcükleri bu kuralın dışındadır.

5- Saat Bu ve bunun gibi sözcükler Türkçe değildir. Çünkü Türkçe sözcüklerin

Şiir kökünde aynı sesli harf yan yana gelemez.

Siirt

Şuur

Saadet

6- Teneffüs Bu ve bunun gibi sözcükler Türkçe değildir. Çünkü Türkçe

Tereddüt sözcüklerin kökünde aynı sessiz harf yan yana gelemez.

Bakkal

Mukaddes

Münevver

Muammer

Muharrem

7- Spor Bu ve bunun gibi sözcükler Türkçe değildir. Çünkü Türkçe

Gram sözcüklerin ilk iki harfi sessiz olamaz.

Plan

Program

Kroki

Stop

Start

8- Sessizler benzeşmesi : Bir sözcüğün sonu ( p – ç – t – k – s – ş – f – h ) sert sessizlerinden biri ile biterse ve bu sözcüğe ( c – d – g ) ile başlayan ek getirilirse ekin ilk harfi sertleşir

C  Ç D  T G  K olur.

Kitapçı Ağaçta Armuttan Atkı Kapakçı Makasçı Taştan

Parkta top oynarken ağaçtan kuş düştü.

Dolaptan süt içen sütçü üşüdü.

Keski ile budak kestim.

Kafesten kaçan kuşu kuşçu yakalattı.

Onu gördükten sonra sınıfta nöbetçiye söyledim

9- Süreksiz sert sessizlerin ( p – ç – t – k ) yumuşaması : Sonu ( p – ç – t – k ) süreksiz sessizlerinden biri ile biten bir sözcüğe sesli harf getirilirse sözcüğün sonundaki harf yumuşar

P  B Ç  C T  D K  G veya Ğ olur.

Kitap + ı  Kitabı ( p  b )

Ağaç + ı  Ağacı ( ç  c )

Armut + u  Armudu ( t  d )

Sokak + ı  Sokağı ( k  ğ )

Renk + i  Rengi ( k  g )

Not : Sözcüğün sonundaki -k harfinden önce -n harfi varsa, yumuşadığında -k harfi -g olur.

Annem havucu doğrarken parmağını kesti.

Durağa çıkan Osman ahbabını gördü.

Avucundaki meyveyi dolaba koydu.

Babam senedi saat dörde kadar ödedi.

Not: Hukuk, tank, kırk, millet, devlet, hükümet, milliyet, top, saç, bulut gibi sözcüklerde yumuşama olmaz.

Not : Özel isimlerin sonu ( p – ç – t – k ) ile biterse ve sesli harf getirilirse yumuşama olmaz. Yumuşama varmış gibi okunur.

Zonguldak’a  Zonguldağa ( okunuş )

Sinop’a  Sinoba ( okunuş )

Ahmet’i  Ahmedi ( okunuş )

Hece

Ağzımızdan bir kerede çıkan ses topluluğudur. Heceler aldıkları harf sayısına göre 4 gruba ayrılır.

1- Tek harfli heceler : Sesli harflerin oluşturduğu hecelerdir.

Ali , Erik , İran , Irak , Odun , Ömer , Üzüm , Uzun

2- İki harfli heceler : İkiye ayrılır :

a) Sesli + sessiz harften oluşanlar : El , on , et , at

b) Sessiz + sesli harften oluşanlar : Ma , sa , ka , le

3- Üç harfli heceler : İkiye ayrılır :

a) Sessiz + sesli + sessiz harften oluşanlar : Yaz , gel , çiz , bak

b) Sesli + sessiz + sessiz harften oluşanlar : Alt , üst , ırk , ark

4- Dört harfli heceler : Sessiz + sesli + sessiz + sessiz harften oluşurlar : Dört , kırk , Türk

Hece özellikleri

1- Bir hecede bir sesli harf bulunur.

2- Bir hecede en az bir en çok dört harf bulunur.

3- Bir hecede en az bir en çok üç sessiz harf bulunur. 4

- Bir hecede iki sessiz harf yan yana gelebilir.

5- Bir sözcükteki hece sayısını bulmak için o sözcükteki sesli harfleri saymak yeterlidir.

Sözcük ( Kelime ) : Hecelerden oluşan, cümle kurmaya yarayan anlamlı ses topluluğuna denir.

a) Bir sözcükte en çok üç sessiz harf yan yana gelebilir.

Dörtte , Parkta

Not : Türkçe’de hem harf hem hece hem sözcük durumunda olan harf “O” dur.

O  Kalın, geniş, yuvarlak Okul  hece O gelsin  sözcük

Cümle ( Tümce )

Bir duyguyu, bir düşünceyi, bir haberi eksiksiz olarak anlatan sözcük dizisine denir. Bir cümleyi oluşturan sözcüklerin ayrı ayrı görevleri vardır. Bu görevlere cümlenin öğeleri denir.

1- Yüklem : Cümlede iş, oluş, hareket bildiren sözcüklere denir.

Babam bugün okula geldi.

a) Yüklem genellikle cümlenin sonunda bulunur. Böyle cümlelere “kurallı cümle” denir. Türk cümle yapısı kurallı cümleden oluşur. ( Özne + Tümleç + Yüklem )

b) Bazı cümlelerde yüklem ortada veya başta bulunur. Böyle cümlelere “devrik cümle” denir.

Ben okumamıştım o kitabı.

c) Bir cümle en az bir sözcükten oluşur. O sözcük yüklemdir.

ç) Bir cümlenin cümle olabilmesi için yükleminin kesinlikle bulunması gerekir.

2- Özne : Cümlede yüklemin bildirdiği işi yapan sözcüklere “özne” denir.

Bu ödevi babam dün yaptı. özne yüklem

a) Özneyi bulmak için yükleme “kim – ne” soruları sorulur.

b) Özne cümlenin başında veya ortasında bulunabilir.

c) Özne cümlenin içinde açıkça verilmişse bu “gerçek özne” dir.

Okuldan çıktıktan sonra ben arkadaşıma uğradım. gerçek özne yüklem

ç) Bazı cümlelerde özne verilmez. Yüklemin aldığı şahıs ekinde gizlidir. Buna “gizli özne” denir.

( Sen ) O ödevi dün bana getirdin.

gizli özne yüklem

Gizli özne olarak ( ben, sen, o, biz, siz, onlar ) sözcükleri kullanılır.

( Ben ) Okuldan gelirken babama uğradım.

( Onlar ) Bahçede bütün gün top oynadılar.

gizli özne yüklem

( Biz ) Seni bu toplantıya çağırdık.

gizli özne yüklem

( O ) Yolda çok hızlı gidiyordu.

gizli özne yüklem

( Siz ) Bu ödevi niçin yaptınız.

gizli özne yüklem

3- Tümleç : Cümlede yüklemin anlamını tamamlayan sözcüktür.

Biz kitabı okulda bıraktık.

özne tümleç yüklem

( Ben ) Televizyondan maçı izleyemedim.

gizli özne tümleç yüklem

Babam anneme bilet aldı.

özne tümleç yüklem

4- Ek : Sözcüğün sonuna geldiğinde, sözcüğün anlamını değiştiren veya anlamını tamamlayan seslere ek denir. ( -den , -lik , -ci , -e , -sız )

a) Başlı başlarına anlamları yoktur.

b) Önüne ek çizgisi konur. ( -den , - sız …. )

c) İlk harfi kesinlikle büyük olmaz.

ç) Sözcük sonlarına geldiklerinde anlamını değiştirir veya tamamlarlar.

Kapı + dan  Anlamını tamamladı

Kömür + lük  Anlamını değiştirdi

Süt + çü  Anlamını değiştirdi

Defter + e  Anlamını tamamladı

Kalem + siz  Anlamını değiştirdi

Ekler ikiye ayrılır :

A- Çekim ekleri B- Yapım ekleri

A- Çekim eki : Sözcüğün anlamını değiştirmeyen, anlamını tamamlayan eklere çekim eki denir.

Kapı  Kapıda

Kapı  Kapılar Bu ekler sözcüğün anlamını tamamladı, anlamını değiştirmedi.

Kapı  Kapının

Kapı  Kapısı

Kapı  Kapım

Çekim ekleri 5 tanedir.

1- İsmin hal ekleri çekim ekidir.

Ağaçtan elmayı koparan çocuğa kızdım. Yolda arabaya taş attım.

2- Çoğul ekleri çekim ekidir. Sayı artar fakat anlama değişmez.

Çocuklar kalemleri attılar.

3- Tamlama ekleri çekim ekidir.

a) ( –in, -ın, -ün, -un ) tamlayan ekleri sözcüğün anlamını değiştirmez.

b) ( -ı, -i, -ü, -u ) tamlanan ekleri sözcüğün anlamını değiştirmez.

Babam evin anahtarını kaybetti. Çantanın sapı evde kaldı.

4- İyelik ekleri çekim ekidir. Sözcüğün sonuna geldiğinde kime ait olduğunu gösteren eklere iyelik eki denir.

Defterim  Benim Defterimiz  Bizim

Defterin  Senin Defteriniz  Sizin

Defteri  Onun Defterleri  Onların

Paltosu arabada kalınca ceketini giydi.

Babam saatini bana verdi. 5- Fiillere getirilen zaman ve şahıs ekleri anlamı değiştirmez.

Yaz + dı + m

fiil zaman eki kişi eki

Not: Hiç ek almamış sözcüklere kök denir. Eğer bir sözcük çekim eki almışsa anlamı değişmediği için kök aynı kalır.

Kapı  Kapı lar

kök kök aynı çekim eki

B- Yapım eki : Sözcüğün sonuna geldiğinde anlamını değiştiren eklere denir.

Su + cu Kömür + lük yurt + taş Türk + çe

Derste tuzluk ile oynadım. Parasal meseleler meslektaşları kızdırdı.

1- İsimlere getirilen yapım ekleri :

-li -daş -la -lik -men -cil -ci -deki -siz -ce -sal

Ankaralı yazlık evde uyudu. Kapıcı hergün İngilizce çalışıyor.

Vatandaş göçmenlere yardım etti. Evdeki tuzsuz börek iyi olmadı.

Tuzla kumsala çok yakındı. Babam evcil hayvanları çok sever.

2- Fiilden sözcük türeten ekler : Bir sözcüğün fiilden türeyip türemediğini anlamak için o sözcüğün köküne “mek – mak” getirilir. Anlamlı olursa fiilden türemiştir.

gezi  Fiilden türemiş dolma  Fiilden türemiş

gez + mek ( anlamlı ) dol + mak ( anlamlı )

Fiilden sözcük türeten ekler şunlardır :

-me -miş -ik -gi -im -ci -mek -ecek -ek -gel -ili -iş

-dik -inti -gin -içi -en -mez -it -geç -l -r -i -ine

-in -men

Kaymak çok iyi olmuştu. Onun gelişi bizi memnun etti.

Et satan kasap bize kokar et verdi. Geçmiş yıllarda tanıdık insan bulamıyorduk.

Kırık kapıdan geçite yol bulduk. Gazete kırıntılarını yatak üzerine düşürdüm.

Sevgi ile Sevinç atılgan birer çocukturlar. Bilgin balık yüzgeci ile oynuyordu.

Yakıcı güneşte ceketim asılı kaldı.

Not :

1- Yapım eki alan sözcük her zaman gövde durumundadır.

Kapı  Kapı + cı  Kapıcı

kök kök yapım eki gövde

2- Bir sözcük hem yapım eki hem çekim eki alabilir. Her zaman yapım eki önce çekim eki sonra gelir.

Asmadan  As + ma + dan

kök yapım eki çekim eki

Kömürlükte  Kömür + lük + te kök yapım eki çekim eki

3- Bir sözcük bir yapım eki aldıysa o sözcük kökten türemiştir.

Kapı  Kapı + cı

kök kök yapım eki

4- Bir sözcük iki veya daha fazla yapım eki aldıysa o sözcük gövdeden türemiştir.

Göz  Göz + lük  Gözlük  Gözlük + çü

kök kök yapım eki gövde gövde yapım eki

Yapılarına göre sözcükler

1- Basit sözcük : Hiç ek almamış veya sadece çekim eki almış sözcükler basit sözcüklerdir.

Kalem

Kalemler

Kalemde Basit sözcükler

Kalemden

Kalemin

Babam bana kalemlik aldı.

basit söz. basit söz. basit söz.

Okulda ders anlatan çocuk düştü.

bas.söz. bas.söz. bas.söz . bas.söz.

Kaşıntı adamı deli yaptı.

bas.söz. bas.söz.. bas.söz.

2- Türemiş sözcük : Yapım eki alan sözcüklere türemiş sözcük denir.

Göz  Organ Göz + cü  Gözcü  Etrafı gözleyen

Göz + lük  Gözlük  Göze takılan Gözlük + çü  Gözlükçü  Gözlük satan

Gözlükçü + lük  Gözlükçülük  Meslek adı

Göz + enek  Gözenek  Derideki küçük hava delikleri

Göz + lem  Gözlem  İnceleme

Ben sayı saymasını öğrendim.

t.s. t.s.

Öğretmen babama benim kalemliğimi verdi.

t.s. t.s.

3- Bileşik sözcük : Ayrı anlamda iki sözcüğün birleşerek yeni anlamda oluşturduğu sözcüklere denir.

Top + Kapı  Topkapı ( İstanbul’da semt adı )

oyuncak evin giriş yeri

Beşik + taş  Beşiktaş ( İstanbul’da semt adı )

salıncak kaya parçası

Açıkgöz adam yolda önüme geçiverdi.

bileşik s. bileşik s.

Erol dün okulda karnıyarık yedi.

bileşik s. bileşik s.

Varol bana ödevi söyledi.

bileşik s.

Bileşik sözcüklerin özellikleri :

a) Bileşik sözcüklerde bazen birinci sözcük gerçek anlamını kaybeder.

Sigaraböreği , balkabağı , suböreği

b) Bileşik sözcüklerde bazen ikinci sözcük anlamını kaybeder.

Radyoevi , biçerdöver , postahane

c) Bileşik sözcüklerde bazen iki sözcük birden gerçek anlamını kaybeder.

Galatasaray , hanımeli , imambayıldı

Hece düşmesi

1) Bu + run sözcüğü iki hecelidir. 1 2

2) Bu + ru + nu “Burun” sözcüğüne -u sesli harfi getirilirse üç heceli olması gerekir. Halbuki ikinci hecedeki sesli harfi düşer.

3) Bur + nu sözcük yine iki heceli kalır. Buna hece düşmesi veya ses düşmesi veya orta hece düşmesi denir.

Ben cumartesi günü seni aklıma getirdim.

( cuma-ertesi ) ( akılıma ) B

abam pazartesi günü beynimi kırdı.

( pazar-ertesi ) ( beyinimi )

Babam ismimi unutunca resmime baktı.

( isimimi ) ( resimimi )

Boynu üşüyen çocuk alnını örttü.

( boyun ) ( alın )

Ömrü olan adam ağzını açmaz.

( ömür ) ( ağız )

Ulama

a) Annem evde uyurken içeri girdim.

sessiz sesli sessiz sesli

İlk sözcük sessiz ile bitip ikinci sözcük sesli ile başlarsa okumada ahenk sağlamak için birinci sözcüğün sonundaki sessiz ile ikinci sözcüğün başındaki sesli birlikte okunur.Buna ulama denir.

Türk askeri düşmanın önünde ezilmez.

Kapının önünde beklerken arabayı görmedin.

Not: İki sözcük arasında noktalama işareti varsa ulama olmaz.

Annem , okula gidip öğretmeni gördü.

olmaz olur

Kaynaştırma harfi

Sonu sesli ile biten bir sözcüğe sesli ile başlayan ek gelirse , iki sesli harf yan yana gelmeyeceğinden araya ( y , s , ş , n ) harflerinden biri girer. Bunlara kaynaştırma harfleri denir.

Y A Ş A S I N

Kapı + y + ı  Hal eki y  Hal eklerinde kullanılır.

Kapı + n + ın  Tamlayan eki n  Tamlayan eklerinde kullanılır.

Kapı + s + ı  Tamlanan eki s  Tamlayan eklerinde kullanılır.

Altı + ş + ar  Üleştirme eki ş  Üleştirme sayı sıfatlarında kullanılır.

Kaynaştırma harfini bulmak için sözcüğün köküne bakılır. Sesli ile bitiyorsa ve sesli ile başlayan ek alıyorsa aradaki harf kaynaştırma harfidir.

Sıra + n + ı

kök k.h tamlama eki

Babamın elbisesi iyi oldu. Parmağını motorun üstüne koydu.

k.h k.h k.h

Hasanı okulda masaya yatırdım. Beşer elma ile yedişer mandalina aldık. k.h k.h k.h

“ ^ “ işaretinin görevleri

Bu işaretin üç görevi vardır.

1- İnceltme görevi :

Rüzgâr  -g harfinden sonra -a harfi varsa

Kâğıt  -k harfinden sonra -a harfi varsa

Lâle  -l harfinden sonra -a harfi varsa

( k , g , l ) harflerinden sonra gelen –a harfine konarak ince olmasını sağlar.

Not: -l’ den sonra gelen -a harfine sadece özel isimlerde konur. Cins isimlerde konmaz fakat ince okunur.

Lâle  İnsan ismi lale  çiçek , lamba  cins isim

2- Uzatma görevi :

Yazılışları aynı anlamları farklı sözcükleri ayırmak için -a harfinin üzerine konur.

Alem  Minare ve bayrak sopalarının tepesindeki ay

Âlem  Yabancı , başkası

Adet  Sayı

Âdet  Gelenek

Aşık  Ayak bilek kemiği

Âşık  Bir varlığa duyulan bağlılık

3- Ait olma görevi :

Bir sözcüğün sonundaki -i harfinin üstüne konur. Kendinden sonraki sözcüğün anlamca kendisi ile ilişkili olduğunu belirtir.

Millî marş  Marşın milletle ilgili olduğu

Milli marş  Kumlu marş

Sözcüklerin anlam dereceleri

1- Mecaz anlam : Bir sözcüğün kendi sözlük anlamının dışında bir anlamda kullanılmasına denir.

Annem vitrindeki elbiseye iştahla baktı. Ben içeri girerken ayağımı çıkarırım. ( arzuyla ) ( ayakkabımı )

Bütün gece soba yanıyordu. Adam küplere bindi.

( sobanın içindekiler ) ( sinirlendi )

2- Eş anlamlı ( anlamdaş sözcükler ) : Yazılışları farklı anlamları aynı olan sözcüklere denir.

Talebe : Öğrenci Sebep : Neden

İmkan : Olanak Mektep : Okul

İhtimal : Olasılık Muallim : Öğretmen

3- Eş sesli ( sesteş sözcükler ) : Yazılışları aynı anlamları farklı olan sözcüklere denir.

Çay : 1- İçilecek çay Kara : 1- Toprak

2- Derenin büyüğü olan çay 2- Renk

3- Afyon’un Çay ilçesi

Ocak : 1- Aile

2- Aylardan Ocak ayı

3- Yemek pişirilen ocak

4- Zıt ( karşıt ) anlamlı sözcükler : Anlamca birbirinin tersi olan sözcüklere denir.

Yanıt : Soru Büyük : Küçük

Tembel : Çalışkan Mat : Parlak

5- Deyim : Kendi sözlük anlamının dışında bir anlamda kullanılan söz gruplarına denir.

a) Mecaz anlam taşırlar.

b) Son sözcük –mek, -mak ekleriyle biter.

c) Cümle niteliği taşımazlar. ( Atasözleri taşır )

6- Atasözü : Atalarımız tarafından söylenmiş anlamları geniş kısa ve öz söz gruplarıdır.

a) Mecaz anlam taşırlar.

b) Söyleyenleri belli değildir.

c) Bir tecrübeye dayanarak söylenmişlerdir.

ç) Cümle niteliği taşırlar.

d) Sınavlarda soru olarak sorulduklarında, en uzun açıklamalı seçenek doğru cevaptır.

Sakla samanı gelir zamanı.

7- Özdeyiş ( vecize ) : Söyleyeni belli, anlamları geniş, kısa ve özlü sözlere denir.

a) Bir konu üzerinde deneyimli kişiler tarafından söylenir.

b) Mecaz anlam taşımazlar.

“ Ne mutlu Türküm diyene.” M.K.Atatürk

8- Terim : Bilim dalında kullanılan ve uluslarca aynen kabul edilen sözlere denir.

Biz okulda üçgeni öğrendik. Öğretmen bize meridyen ve paralelleri anlattı.

9- Argo sözcük : Çeşitli meslek dallarında kullanılan, kendine özgü anlamı bulunan ve toplum içinde kullanılması uygun olmayan sözlere denir.

Moruk bana yer vermedi. Akşam kocakarı bana çok kızdı.

TÜRKÇE’DE SÖZCÜK TÜRLERİ

Türkçe’de sözcükler 8 gruba ayrılır.

1- İsim ( Ad )

2- Sıfat ( Ön ad )

3- Zamir ( Adıl )

4- Fiil ( Eylem )

5- Zarf ( Belirteç )

6- Edat ( İlgeç )

7- Bağlaç

8- Ünlem

İSİM ( AD )

Varlıklara ad olan sözcüklere isim denir.

Ben okulda top oynadım. Sigara için insan ömrünü kısaltın.

isim isim isim isim

Mehmet yolda karıncaya selam verdi.

isim isim isim

İsim

D) Topluluk ismi

A) Varlıklara ad oluşlarına göre B) Hissedilişlerine göre C) Tekliklerine göre

1- Özel isim 2- Cins isim 1- Somut isim 2- Soyut isim 1-Tekil isim 2- Çoğul isim

A) Varlıklara ad oluşlarına göre isimler :

1- Özel isim : Eşi ve benzeri bulunmayan, dünyada tek olan varlıklara ad olan sözcüklere denir.

a) İnsan adları özel isimdir. ( Furkan, Levent, Bilal )

b) Ülke adları özel isimdir. ( Fransa, İspanya, Makedonya )

c) Şehir, ilçe, köy adları özel isimdir. ( İstanbul, Akyazı, Kefken )

ç) Mahalle, cadde, sokak adları özel isimdir. ( Çark caddesi, Toplu sokak )

d) Dağ, yayla, ova adları özel isimdir. ( Ağrı dağı, Taşeli yaylası, Adana ovası )

e) Nehir, göl, deniz adları özel isimdir. ( Meriç nehri, Van gölü, Akdeniz )

f) Kurum adları özel isimdir. ( Eczacılar Birliği, İtfaiye, Kızılay )

g) Dil adları özel isimdir. ( Fransızca, İtalyanca, Slavca )

ğ ) Din adları özel isimdir. ( Hristiyanlık, Müslümanlık )

h ) Güneş, Ay, Dünya sözcükleri için iki durum söz konusudur : Bu sözcükler bilim dalında kullanıldığında özel isim olurlar. Bilim dalının dışında kullanıldığında cins isim olurlar.

Benim dünya kadar işim var. Derste Dünya’nın hareketlerini öğrendik.

cins ism. özel ism.

Dünya Güneş etrafında döner. Onun ay gibi yüzü var.

özel ism. özel ism. cins ism.

Özel isimlerin özellikleri :

a) Özel isimler her zaman büyük harfler başlarlar.

b) Özel isimlere getirilen yapım ekleri ve çoğul ekleri kesme işareti ile ayrılmaz. Hal ekleri, tamlama ekleri ve iyelik ekleri kesme işareti ile ayrılır.

Konyalı yolda Aliler’i görünce Hasan’ın ayağına ve Gönül’e baktı.

c) İnsan isimlerine çoğul eki getirilirse sadece o kişi ve ailesi anlatılır. ( Aliler – Ali ve ailesi )

ç) İnsan ismi özel isimdir. Aynı isimde birçok kişi olabilir. Ancak hepsinin karakterleri farklıdır.

d) Son harfi ( p, ç, t, k ) ile biten özel isimlere sesli harfle başlayan ek getirildiğinde son harf yumuşamaz. Ancak yumuşama varmış gibi okunur.

Annesi kasaptan Petek’e ciğer aldı. ( Peteğe ) okunuş

Babam dün akşam Sinop’a gitt. ( Sinoba ) okunuş

e) İki insan ismi kurum adı olarak kullanılırsa bitişik yazılır. Sokak adı olarak kullanılırsa ayrı yazılır.

Tevfikfikret lisesi Tevfik Fikret caddesi

f) Ay ve gün adları :

Ben 21 Şubat Pazartesi günü geliyorum. ( Yıl belirtilmediği için gün ve ay adları büyük yazılmaz. )

Ben 21 şubat pazartesi günü geliyorum. ( Yıl belirtilmediği için küçük yazım doğrudur. )

Ben 21 Şubat 1990 Pazartesi günü geliyorum. ( Yıl belirtildiği için yazım doğrudur. )

2- Cins isim : Aynı cinsten olan, eşi ve benzeri bulunan varlıklara ad olan sözcüklerdir.

Araba, yolda çocuğa çarpıp bahçeye girdi.

cins i. cins i. cins i. cins i.

Hasan okulda top oynarken duvara çarptı.

cins i. cins i. cins i.

Cins isimlerin özellikleri :

a) Cümle içinde küçük harfle yazılırlar.

b) Cümle başında, paragraf başında, dize başında büyük harfle yazılırlar.

B) Hissedilişlerine göre isimler :

1- Somut ( madde ) isim : Var oldukları, duyu organları ile hissedilen varlıklara ad olan sözcüklerdir.

Ali trene binerken kardeşini unuttu. Annem üzüntüsünden televizyonu kırdı. somut i. somut i. somut i. somut i.

2- Soyut ( mana ) isim : Var oldukları zihinde tasarlanabilen, duyu organları ile hissedilemeyen varlıklara ad olan sözcüklere denir.

Sevinç, keder, neşe, telaş, heyecan, üzüntü gibi duygular hep onda toplanmış.

soyut i. soyut i. soyut i. soyut i. soyut i. soyut i.

Ben rüyamda seni gördüm.

C) Teklik çokluklarına göre isimler :

1- Tekil isim : Aynı cinsten bir tek varlığı belirten isimlere denir.

Özel – Cins Somut – Soyut Tekil - Çoğul

Hasan Özel Somut Tekil

Düş Cins Soyut Tekil

Masal Cins Somut Tekil

Yazı Cins Somut Tekil

Defter Cins Somut Tekil

2- Çoğul isim : Aynı cinsten birden fazla varlığı belirten sözcüklerdir. Tekil isimlere –ler, -lar ekleri getirilerek elde edilirler.

Çocuklar bahçede elmaları yediler.

çoğul ism. çoğul ism.

Özel – Cins Somut – Soyut Tekil - Çoğul

Kiler Cins Somut Tekil

Mehmetler Özel Somut Çoğul

Hayaller Cins Soyut Çoğul

Yazılar Cins Somut Çoğul

Kitaplar Cins Somut Çoğul

Ç) Topluluk ismi : Çoğul olmadığı halde bir topluma ad olan sözcüklere denir.

Not: Orman, koru ağaç topluluğudur fakat topluluk ismi olamazlar.

Ordu, tabur, bölük, alay askerlik ile ilgili sözcüklerdir.

top. ism. top ism. top ism. top ism.

Özel – Cins Somut – Soyut Tekil – Çoğul - Topluluk

Düzine Cins Somut Topluluk

Deste Cins Somut Topluluk

Demet Cins Somut Topluluk

Millet Cins Somut Topluluk

Kurultay Cins Somut Topluluk

İsmin halleri

İsmin 5 hali vardır.

1- Yalın hali : İsmin hal eki almamış şekline denir.

Not: İsmin sonuna sadece yapım eki yada sadece çoğul eki yada her ikisi birden gelirse o isim yalın haldedir.

Silgisiz  yalın Önlük  yalın Öğrenci  yalın Evler  yalın

2- -i hali : İşaret anlamı verir. İsim sesli ile bitiyorsa, -i ekini alırken araya -y kaynaştırma harfi girer.

Defter  Defteri Masa  Masa + y + ı

Not: Masa + s + ı İyelik ekidir, hal eki değildir.

Örtü + s + ü Tamlama ekidir, hal eki değildir.

3- -e hali : Yön, yönelme anlamı verir. İsim sesli ile bitiyorsa, -e ekini alırken araya -y kaynaştırma harfi girer.

Kapı  Kapı + y + a Sınıf  Sınıfa

4- -de hali : İçinde olma, bir yerde bulunma anlamı verir. İsim sert sessizlerle biterse sert sessizler benzeşmesinden etkilenir.

Sokak  Sokakta ( d – t benzeşmesi )

Sepet  Sepette ( benzeşme yok )

5- -den hali : Ayrılma, uzaklaşma anlamı verir. İsim sert sessizlerle biterse sert sessizler benzeşmesinden etkilenir.

Ev  Evden Okul  Okuldan

Kapak  Kapaktan ( d – t benzeşmesi )

Not: Bir ismin, ismin hallerine konmasına ismin çekimi denir.

Kalem

Yalın hal Kalem -de hali Kalemde

-i hali Kalemi -den hali Kalemden

-e hali Kaleme

İsim tamlamaları

Bahçe kapı

( Bu haliyle bu iki sözcük bir anlam bütünlüğü sağlamaz. Birinci sözcüğe –im, -um, -ün, -un , ikinci sözcüğe –i, -ı, -u, -ü eklerinden biri gelirse iki sözcük anlam bütünlüğü oluştururlar. )

Bahçenin kapısı

Ayrı iki varlığı birbirini tamamlayarak bir anlam bütünlüğü oluşturmasına isim tamlaması denir. İsim tamlamalarında ; birinci sözcük ( tamlayan – belirten ), ikinci sözcük ( tamlanan – belirtilen ) dir.

* Tamlayan sesli ile biterse kök ile ek arasına -n kaynaştırma harfi girer.

* Tamlanan sesli ile biterse kök ile ek arasına -s kaynaştırma harfi girer.

Hasan, yolda çocuğun kitabını düşürdü. Babam gece lambasını kırdı.

İsim tamlaması çeşitleri

1- Belirtili isim tamlaması : Tamlayanı ve tamlananı, tamlama eki alan isim tamlamalarına denir.

Kapının kilidi

tamlayan eki tamlanan eki

Belirtili isim tamlamalarında tamlananın kime ait olduğu bellidir.

Ali’nin kitabı ( Ali’ye ait bir kitap )

tamlayan eki tamlanan eki

Belirtili isim tamlamalarında tamlayan çoğul eki alabilir.Böyle durumlarda önce çoğul eki sonra tamlayan eki yazılır.

Çocuklar + ın sesleri

çoğul eki tamlayan eki tamlanan eki

Belirtili isim tamlamalarında tamlayan hal eki almaz, tamlanan hal eki alır. Tamlanana gelen ilk ( i, ı, u, ü ) tamlanan ekidir. Ondan sonra gelen aynı harf hal ekidir.

Kapının kilit + i + n + i

tamlayan eki tamlanan eki kaynaştırma harfi hal eki

Belirtili isim tamlamalarında tamlayan ile tamlanan arasına sıfat türünden sözcükler girebilir.

Okulun kuzey taraftaki kapısı kırıldı. Toprağın kara bağrı.

sıfat tür. söz. sıfat tür. söz.

2- Belirtisiz isim tamlaması : Tamlayanı tamlama eki almayan, tamlananı tamlama eki alan isim tamlamalarıdır.

Okul müdür + ü

tamlayan tamlanan ( tamlanan eki )

Tamlananın kime ait olduğu belli değildir.

Kapı zil + i

tamlayan tamlanan ( tamlanan eki )

Belirtisiz isim tamlamalarında tamlayan ve tamlanan çoğul eki alabilir.

Öğretmen + ler odası Çocuk gürültü + ler + i

tamlayan ( çoğul eki ) tamlanan tamlayan tamlanan ( çoğul eki + tamlanan eki )

Belirtisiz isim tamlamalarında tamlanan hal eki alabilir.

Not defter + i + n + i

tamlayan tamlanan ( tamlanan eki + kaynaştırma harfi + hal eki )

Belirtisiz isim tamlamalarında tamlayan ile tamlanan arasına başka sözcük giremez.

Dün yolcu otobüsü ile arkadaşımın çiftliğine gittim.

belirtisiz ism. tam. belirtisiz ism. tam.

Orada motor sesleri ve işçilerin gürültüleri beni büyüledi

belirtisiz ism. tam. belirtili ism. tam.

3- Takısız isim tamlaması : İki isimden oluşur. Tamlayan ve tamlanan kesinlikle isimdir.

Toprak vazo

tamlayan ( isim ) tamlanan ( isim )

Tamlayan ve tamlanan tamlama eki almaz.

Altın kolye

isim isim

Tamlanan çoğul eki alabilir.

Gümüş tepsiler

çoğul eki

Tamlanan hal eki alabilir. Bu belirsiz isim tamlaması ile karışabilir. Onun için tamlanandaki ek atılır. Anlamlı oluyorsa takısız isim tamlamasıdır.

İpek elbiseyi Bakır tepsiyi

hal eki hal eki ( takısız isim tamlaması ) ( takısız isim tamlaması )

Takısız isim tamlaması ile sıfat tamlaması karıştırılmamalıdır. Karıştırmamak için ;

1- Tamlayana bakılır. Sıfatsa, sıfat tamlaması olur. İsim ise isim tamlaması olur.

Ekşi elma  Sıfat tamlaması Altın kolye  Takısız isim tamlaması

sıfat isim

2- Birinci sözcüğe –den eki getirilir. Anlamlı olursa takısız isim tamlamasıdır. Anlamsız olursa sıfat tamlamasıdır.

Tembel ( tembelden ) çocuk  Sıfat tamlaması

anlamsız

Yün ( yünden ) elbise  Takısız isim tamlaması

anlamlı

Takısız isim tamlamalarında araya başka sözcük giremez.

Kırmızı palto  Sıfat tamlaması Demir kapı  Takısız isim tamlaması sıfat isim

4- Zincirleme isim tamlaması : Zincirleme isim tamlamaları en az üç isimden oluşurlar.

Okulun kapısının kolu

tamlayan tamlanan-tamlayan tamlanan

İkinci sözcük hem tamlayan hem tamlanan görevindedir. Çünkü hem tamlayan hem tamlanan eki alır.

Üç ismin bir zincirleme isim tamlaması yapabilmesi için ilk iki sözcüğün mutlaka isim tamlaması yapması gerekir.

Çocuğun elbisesinin rengi  çocuk elbisesinin rengi

tamlayan tamlanan tamlayan tamlanan

( belirtili isim tamlaması ) ( zincirleme isim tamlaması )

Çocuk arabasının tekeri  çocuk arabasının tekeri

tamlayan tamlanan tamlayan tamlanan

( belirtisiz isim tamlaması ) ( zincirleme isim tamlaması )

Altın kolyenin fiyatı  altın kolyenin fiyatı

tamlayan tamlanan tamlayan tamlanan

( takısız isim tamlaması ) ( zincirleme isim tamlaması )

Eğer ilk iki sözcük insan ismi olursa veya ikinci sözcük ûnvan bildiriyorsa bu tamlama üç sözcükten oluşan belirtili isim tamlamasıdır. Zincirleme isim tamlaması değildir.

Mustafa Kemal’in arabası  Belirtili isim tamlaması

( insan ismi )

tamlayan tamlanan

Ayşe nine’nin torunu  Belirtili isim tamlaması

( ûnvan )

tamlayan tamlanan

Evin damının rengi  Zincirleme isim tamlaması

Ahmet efendi’nin koyunları  Belirtili isim tamlaması

İsimlerde küçültme – acıma

1- Küçültme ekleri : ( -cik, -cık, -cük, -cuk ) İsmin sonuna gelirler ve anlam kısıtlaması yaparlar.

Tepecik , kuzucuk

Kızılcık Arpacık

Tatarcık Bademcik Bu sözcüklerdeki ekler küçültme eki değildir.

Kabarcık Cacık Kelimelerin kendinde vardır.

Gelincik Çınarcık

2- Acıma ekleri : İsimlere getirilen ( -ceğiz, -cağız ) ekleri acıma ekleridir.

Adamcağız , çocukcağız

3- Sevgi ekleri : İsimlere getirilen ( -cığım, -ciğim ) ekleri sevgi ekleridir.

Anneciğim , babacığım

Yapılarına göre isimler

1- Basit isim :

Araba  Hiç ek almamış

Arabaya  Sadece hal eki almış bütün isimler basit isimdir.

Arabanın  Sadece tamlayan eki almış

Arabası  Sadece tamlanan eki almış

Arabam  Sadece iyelik almış

Babam bakkaldan silgi aldı. Yolda sütçüye para verdim.

basit s. basit s. basit s. basit s.

Adam evde tuzluk kırdı. Çocuk şekerlikten şeker aldı.

basit s. basit s. basit s. basit s.

2- Türemiş isim : Yapım eki alan ve anlam değişikliğine uğrayan bütün isimler türemiş isimdir.

a) İsimden isim türeten ekler : -li -lik -ci -ce -daş -sal -la -men

Ankaralı çayırlıkta sütçü ile konuştu.

türe. i. türe. i. türe. i.

Vatandaş kumsalda Almanca konuşuyordu.

türe. i. türe. i. türe. i.

Göçmenler tuzlada tuz çıkarıyordu.

türe. i. türe. i.

b) Fiilden isim türeten ekler : -me -mek -iş -inti -i -gi -ine -ik

-ek -gin -geç -inç -im -l -men -ci

Asmadan üzüm kopardım. Çakmak için alış veriş yaptım.

türe. i. türe. i. türe. i. türe. i.

Çıkıntılar yazıyı bozuyordu. Duygularımı sevinç içinde açıkladım.

türe. i. türe. i. türe. i. türe. i.

Bölük iki ölçek süt aldı. Bilgin balığın yüzgeçlerini geline verdi.

türe. i. türe. i. türe. i. türe. i. türe. i.

3- Bileşik isim : Ayrı anlamda iki sözcüğün birleşerek yeni anlamda bir isim oluşturur.Buna bileşik isim denir.

Top kapı  İstanbul’da semt adı

isim isim

Bileşik isimler kuruluşuna göre 5’e ayrılır.

a) Takısız isim tamlaması şeklinde oluşan bileşik isimler :

Beşik taş  Beşiktaş , Galata saray  Galatasaray , Fener bahçe  Fenerbahçe

b) Belirtisiz isim tamlaması şeklinde oluşan bileşik isimler : İkinci sözcük tamlanan eki alır.

Soğan pazarı  Soğanpazarı , Ada pazarı  Adapazarı

c) Sıfat tamlaması şeklinde oluşan bileşik isimler :

Sivri sinek  Sivrisinek , Eski şehir  Eskişehir

ç) Bir isim bir fiilden oluşan bileşik isimler :

Er ol  Erol , kül bastı  külbastı

d) İki fiilden oluşan bileşik isimler :

Biçer döver  Biçerdöver , dedi kodu  dedikodu

SIFAT ( ÖNAD )

Varlıkların rengini, biçimini, durumunu, nasıl ve nice olduklarını işaret ve soru yoluyla etkileyen sözcüklere sıfat denir.

Babam kırık masa ile kırmızı koltuğu sattı.

sıfat isim sıfat isim

Bu adam bize iki defter verdi.

sıfat isim sıfat isim

a) kırık masa

sıfat

Sıfatlar varlık adı değildir. Varlıkları değişik yönlerden etkilerler.

b) kırık masa

isim Sıfatlar kendilerinden sonra mutlaka isim alırlar. Tek başlarına söylenmezler.

c) Kırık masa  sıfat tamlaması

sıfat isim

Bütün sıfatlar kendilerinden sonra gelen isimlerle sıfat tamlaması yaparlar.

ç) kırık masalara  kırık masa + lar + a

sıfat isim ek almamış çoğul eki hal eki

Sıfatlar hiçbir ek almazlar.

d) Kırmızı şapkayı çok severim. Kırmızıyı çok severim.

sıfat isim

Sıfatlar çekim eki alırsa sıfat özellikleri kaybolur, isim olurlar.

e) İhtiyar adam arabada uyudu. İhtiyar , arabada uyudu.

sıfat isim

Sıfat olan sözcükten sonra virgül gelirse o sözcük sıfat özelliğini kaybeder, isim olur.

Sıfat

Niteleme sıfatları Belirtme sıfatları

Pekiştirme Unvan İşaret sıfatı Sayı sıfatı Belgisiz sıfat Soru sıfatı

sıfatı sıfatı

Asıl sayı sıfatı Üleştirme sayı sıfatı

Sıra sayı sıfatı Kesir sayı sıfatı

A- Niteleme sıfatı : Varlıkların rengini, biçimini, durumunu, nasıl ve nice olduklarını gösteren sözcüklere niteleme sıfatı denir.

a) Niteleme sıfatları varlıkların rengini belirtir.

Annem bana yeşil palto aldı. Öğretmen bize kırmızı kitap aldırdı.

niteleme sıf. niteleme sıf.

b) Niteleme sıfatları varlıkların şeklini belirtir.

Annem yuvarlak masada dans çalıştı. Ben eğri yolda düştüm.

niteleme sıf. niteleme sıf.

c) Niteleme sıfatları varlıkların durumunu belirtir.

Çalışkan çocukları çok severim. Babam tembel kardeşime bisiklet aldı.

niteleme sıf. niteleme sıf.

ç) Niteleme sıfatları varlıkların nasıl ve nice olduklarını belirtir.

Sökük elbise ile sınıfa gittim. Annem tozlu yolda kaldı.

niteleme sıf. niteleme sıf.

A-1- Pekiştirme sıfatı : Sıfatların anlamını kuvvetlendirirler. Pekiştirme sıfatları niteleme sıfatıdır. Üç çeşittirler.

1- ( m, p, r, s ) harfleri ile oluşanlar : Niteleme sıfatı ile kurulan bir sıfat tamlamasında sıfatın ilk hecesinin sonuna ( m, p, r, s ) harflerinden biri getirilir. Yanına sıfat tamlaması yazılır. Elde edilen sözcük pekiştirme sıfatıdır.

Beyaz örtü  Bembeyaz örtü Mavi deniz  Masmavi deniz

ön ek ön ek

Kırmızı elma  Kıpkırmızı elma Temiz örtü  Tertemiz örtü

ön ek ön ek

Türkçe’de bir tane “ön ek” vardır. O da pekiştirme sıfatlarında bulunur.

Öğretmen sınıfta bize sapsarı ayva ve taptaze pasta verdi.

2- İkileme yolu ile yapılan pekiştirme sıfatları : İkilemeler anlamı kuvvetlendirir.İkilemeler arasına noktalama işareti girmez.

Annem iri iri elmaları sepete koydu. Koca koca adamlar top oynuyordu.

3- Anlamca ilişkili sözcüklerle yapılan pekiştirme sıfatları : Anlamca ilişkili sözcükler anlamı kuvvetlendirir.

Anlı şanlı ordumuz gösteri yaptı. Babam irili ufaklı taşları arabaya doldurdu.

A-2- Ûnvan sıfatı : Ûnvan bildiren sözcük aslında isimdir. Ancak bir insan isminden önce gelirse sıfat olur. Üç çeşittirler.

1- Saygı sözcükleri : İnsan ismi ile birlikte kullanılan ve saygı belirten sözcükler ûnvan sıfatıdır.

Bay Ahmet ve Bayan Ayşe okuldan kaçtılar. Sayın Müdür benim saçımı kesti.

2- Meslek adları : Meslek adları insan ismi ile birlikte kullanılırsa ûnvan sıfatı olurlar.

Terzi Mehmet Doktor Ali’nin elbisesini dikmedi.

Öğretmen Ayşe Sütçü Osman’a kızdı.

3- Takma adlar : Takma adlar insan ismi ile birlikte kullanıldığında ûnvan sıfatı olurlar.

Tilki Selim Sansar Nuri ile kavga etti. Şeytan Ayla Baykuş Ali’yi dövdü.

B- Belirtme sıfatı : İsimleri sayı, işaret, belirli belirsiz ve soru yoluyla etkileyen sözcükler belirtme sıfatlarıdır.

B-1- İşaret sıfatı : İsmi işaret yoluyla etkileyen sözcüklere işaret sıfatı denir.

Bu kitabı bana o verdi. Şunları bana o çocuk verdi.

işa. sıf. işa. sıf.

Şu adam ona çok yaşa dedi.

işa. sıf.

İşaret sıfatlarını bulmak için isme “hangi” sorusu sorulur.

Babam öteki eve gitti.  hangi eve gitti ? ( cevap = öteki eve )

işa. sıf.

İşaret sıfatları isimlerle birlikte söylenir ve sıfat tamlaması yaparlar.

Ben beriki arabayı aldım.

sıfat tamlaması

İşaret sıfatı olan sözcükler beş tanedir. ( Bu, şu, o, öteki, beriki )

Bu ev Şu ev O ev Öteki ev Beriki ev

İşaret anlamı veren sözcük çekim eki almışsa veya kendinden sonra “,” almışsa işaret zamiri olur.

O ev yıkılırken bunu buldum. Şunları çözerken bu bilgilerden yararlandım.

sıfat zamir zamir sıfat

İşaret sıfatlarını çoğul şekilleri yoktur.

Bunlar arabalar

İşaret sıfatları ismin hallerine girmez.

Bu Bunu Buna Bunda Bundan

B-2- Sayı sıfatı : İsmi sayı yoluyla etkileyen sözcüklere denir. 4 çeşittirler.

1- Ası sayı sıfatı : Varlıkların kesin sayılarını belirten sözcüklerdir.

Bu çocuk iki elma alıp düz yola çıktı. Kötü havada dolaşıp beş kişiye rastladım.

ası.say. sıf. ası.say. sıf.

2- Sıra sayı sıfatı : Asıl sayı sıfatlarının sonuna –inci, -uncu eklerinin getirilmesiyle elde edilirler. Sıra sayı sıfatları türemiş sıfattır.

Dördüncü sınıfta biz yedinci üniteyi bitirdik.

sır.say. sıf. sır.say. sıf.

3- Üleştirme sayı sıfatı : Asıl sayı sıfatlarının sonuna –(ş)er, -(ş)ar eklerinin getirilmesiyle elde edilirler. Üleştirme sayı sıfatları türemiş sıfattır.

Sakarya ve Galatasaray beşer gol atmaya alıştı.

üle.say. sıf.

4- Kesir sayı sıfatı : Bir bütünün eş parçalarından bir kısmını alarak ismi bu yolla etkileyen sözcüklere denir.

Ben yarım saat top oynadım. Yemekte çeyrek ekmek yedim.

kes.say.sıf. kes.say.sıf.

C- Belgisiz sıfat : İsmi belirli belirsiz bir şekilde etkileyen sözcüklere denir.

Not : Belgisiz anlam veren sözcük çekim eki alırsa belgisiz zamir olur.

Bazı insanlar hiçbirini doğru yapamazlar. Birkaçını evde unutup birçok insanı üzdüm.

bel. sıf. bel. zam. bel. zam. bel. sıf.

Birkaç soru yapınca hemen yoruldum. Birkısım insanlar bize yalan söylediler.

bel. sıf. bel. sıf.

Birtakım olaylar bizi usandırdı. Bütün soruları çözdüm.

bel. sıf. bel. sıf.

“Bir” sözcüğünün durumu : “Bir” sözcüğü cümlede yerine göre asıl sayı sıfatı yerine göre belgisiz sıfat görevinde bulunabilir. Eğer bu sözcük “herhangi bir” anlamına geliyorsa belgisiz sıfattır.

Ben bir kahveye girip bir çay içtim. Bizim eve bir adam girmiş ve bir ekmek yemiş.

belgisiz sıf. asıl sayı sıf. belgisiz sıf. asıl sayı sıf.

Yolda giden araba bir çocuğa çarpmış. Babam emekli olunca bir ev aldı.

belgisiz sıf. belgisiz sıf.

Ç- Soru sıfatı : İsmi soru yoluyla etkileyen sözcüklere denir.

Not: Soru anlamı veren sözcük çekim eki alırsa soru zamiri olur.

Sen hangi kitabı okudun ? Bu ödevi sen kaç saatte yaptın ?

soru sıf. soru sıf.

Annen hangisini aldı ? Kardeşin kaçıncı sınıfa gidiyor ?

soru zamiri soru sıf.

Sıfatlarda küçültme

Sıfatların sonuna getirilen ve onların anlamını kısıtlayan, daraltan eklere küçültme ekleri denir. Sıfatlarda küçültme ekleri ( -cik, -ce, -imsi, -imtrak ) dır.

Babam küçücük araba ile dolaştı. Ben irice bir taş alıp attım.

sıfat sıfat

Ben mavimsi sularda yüzdüm. Sen ekşimtrak elma yedin.

sıfat sıfat

Sıfatlarda anlam derecelendirmesi

Bir sıfatın önüne ( gibi, kadar, daha, en, mükemmel, çok, pek çok ) sözcükleri gelirse anlam derecelendirmesi yaparlar. Sıfatın anlamı kuvvetlenmiş olur.

1- Derecesiz sıfat : Bu sözcüklerden hiçbiri bir sıfatın önüne gelmezse o sıfat derecesiz sıfattır.

Öğretmen bize iyi not verdi. Babam bize güzel hikaye okudu.

derecesiz sıf. derecesiz sıf.

2- Eşitlik derecesi : Bir sıfattan önce ( gibi, kadar ) edatları gelirse eşitlik anlamı oluşur.

Babam annem gibi iyi çamaşır yıkar. Ben onun kadar güzel resim yaparım.

eşitlik der. eşitlik der.

3- Üstünlük derecesi : Bir sıfattan önce ( daha ) zarfı gelirse üstünlük anlamı oluşur.

Ben ondan daha kötü resim yaptım. Ali benden daha güzel para harcar.

üstünlük der. üstünlük der.

4- En üstünlük derecesi : Bir sıfattan önce ( en ) zarfı gelirse em üstünlük anlamı oluşur.

Bizim evde en iyi yemeği babam pişirir. Okulda en güzel top ben oynarım.

en üstünlük der. en üstünlük der.

5- Aşırılık derecesi : Bir sıfattan önce ( mükemmel , çok , pek çok ) zarfları gelirse aşırılık anlamı oluşur.

Babam mükemmel iyi araba kullanır. Ben çok güzel şarkı söylerim.

aşırılık der. aşırılık der.

Yapılarına göre sıfatlar

1- Basit sıfat : Kök halinde bulunan, hiçbir ek almamış sıfatlara denir.

Yolda iki çocuk konuşurken yanlarına ihtiyar adam geldi.

basit sıf. basit sıf.

Bu adam bize yazlık elbise sattı.

basit sıf.

2- Türemiş sıfat : İsim, sıfat, zamir ve fillere getirilen yeni anlamda sıfat oluşturan yapım ekleri türemiş sıfat oluşturur.

İki çocuk ikişer elma kırık kalem Sütçü Hasan

basit sıf. sıfattan türemiş sıf. fiilden türemiş sıf. isimden türemiş sıf.

a) İsimden sıfat türeten ekler : -li -ce -deki -lik -men -cil -ci -sal

Tuzlu suda yüzüp yazlık evde dinlendik. Şakacı Osman kahramanca kavga etti.

türemiş sıf. türemiş sıf. türemiş sıf. türemiş sıf.

Göçmen kuşlar kırsal alanda yuva yaptı. Evcil hayvan masadaki şişeyi devirdi.

türemiş sıf. türemiş sıf. türemiş sıf. türemiş sıf.

b) Sıfattan sıfat türeten ekler : -( ş )er -inci

Babam beşinci sınıfa geçersem bisiklet alacak.

türemiş sıf.

c) Zamirden sıfat türeten ek : -cil

Bizim öğretmen bencil çocukları sevmez.

türemiş sıf.

ç) Fiilden sıfat türeten ekler : - me -dik -gin -ili -en -mez -geç -ine

-r -i -gen -miş -ecek -ek -ici

Asma köprüden geçen adam bakar kör ile çarpıştı.

türemiş sıf. türemiş sıf. türemiş sıf.

Okuyacak adam geçmiş konuları çalışırken tanıdık insan istemez.

türemiş sıf. türemiş sıf. türemiş sıf.

Ölü tavuğu masadan alıp paslanmaz demir üzerine yatırdılar.

türemiş sıf. türemiş sıf.

2- Bileşik sıfat :

a) Kaynaşmış bileşik sıfat : Ayrı anlamda iki sözcüğün birleşerek yeni anlamda bir sıfat oluşturmalarına denir.

Birkaç çocuk okulda birçok soruyu bilemedi.

kaynaşmış bil.sıf. kaynaşmış bil.sıf.

Birkısım sorular hiçbir öğrenciyi etkilemedi.. Birtakım olaylar yaşadık.

kaynaşmış bil.sıf.. kaynaşmış bil.sıf. kaynaşmış bil.sıf.

Açıkgöz Mehmet Cingöz Recai ile konuştu.

kaynaşmış bil.sıf. kaynaşmış bil.sıf.

Kahverengi boya ile Palabıyık Ali’nin bıyıklarını boyadım.

kaynaşmış bil.sıf. kaynaşmış bil.sıf.

b) Kurallı bileşik sıfat : Bu çeşit bileşik sıfatlar üç ayrı sözcükten oluşur. Bileşik yazılmaz. Elde edilişi bir kurala bağlıdır.

1- I. Tip kurallı bileşik sıfatlar : Niteleme sıfatı ile kurulmuş sıfat tamlaması alınır. İkinci sözcüğe ( -li, -lı, -lu, -lü ) eklerinden biri getirilir. Yanına bir isim getirilir. Elde edilen kelime grubu kurallı bileşik sıfattır.

Kırımız başlık  Kırmızı başlıklı  Kırmızı başlıklı adam

ek geldi. isim

Uzun sopa  Uzun sopalı adam Dar kapı  Dar kapılı kulübe

Yeşil elbise  Yeşil elbiseli kız Kırık cam  Kırık camlı ev

2- II. Tip kurallı bileşik sıfatlar : Niteleme sıfatı ile kurulmuş sıfat tamlaması alınır. İkinci sözcüğe ( -i, -ı, -u, -ü ) harflerinde birisi getirilir. İlk iki sözcük yer değiştirir. İkinci sözcüğün yanına bir isim getirilir. Elde edilen kelime grubu kurallı bileşik sıfattır.

Kırmızı başlık  Kırmızı başlığı  Başlığı kırımızı  Başlığı kırmızı kız

Dar yol  Yolu dar bina Küçük kapı  Kapısı küçük ev

ZAMİR ( ADIL )

İsim olmadıkları halde ismin yerini tutan sözcüklere zamir denir.

Ben okulda şunu kardeşime verdim.

( insan adının yerini tuttu ) ( bir varlığın yerini tuttu )

Bu kitabı okulda unuttum. Bunu okulda unuttum.

sıfat ( kitap sözcüğünün yerine geçti )

Not: Zamirler ismin taşıdığı tüm özellikleri taşır.

Zamir

Kök halindeki zamirler Ek halindeki zamirler

Şahıs zamirleri Soru zamirleri İlgi zamirleri İyelik zamirleri

Belgisiz zamirler İşaret zamirleri

A- Kök halindeki zamirler :

A-1- Şahıs ( kişi ) zamirleri : ( Ben – sen – o – biz – siz – onlar – kendi – kendileri )

Kendi : III.Tekil şahıs yerini tutar.

Kendileri : III.Çoğul şahıs yerini tutar.

I.Tekil şahıs  Ben I.Çoğul şahıs  Biz

II.Tekil şahıs  Sen II.Çoğul şahıs  Siz

III.Tekil şahıs  O III.Çoğul şahıs –> Onlar

Ben  Söz söyleyen Biz  Söz söyleyenler

Sen  Söz söylenen Siz  Söz söylenenler

O  Kendinden söz edilen Onlar  Kendilerinden söz edilenler

Kişi zamirleri ismin hallerine girer.

Ben Sen Siz Kendi

Beni Seni Sizi Kendini

Bana Sana Size Kendine

Bende Sende Sizde Kendinde

Benden Senden Sizden Kendinden

Not: “Ben – sen” kişi zamirleri ismin –e haline girerken kökte ses değişmesi olur.

Ben  Bana Sen  Sana

Kişi zamirleri ile zamir tamlaması kurulur. Genelde tamlayan ve tamlanan aynı eki alır. Bu tamlamalar belirtili isim tamlaması sayılırlar.

Benim kitabım

Senin kitabın

Onun kitabı Kişi zamiri sadece tamlayan olabilir.

Bizim kitabımız

Sizin kitabınız

Onların kitapları

“Kendi“ sözcüğü tamlayan ve tamlanan olabilir.

Onun kendisi kendisinin kitabı.

tamlanan tamlayan

“Kendi“ sözcüğü özne ile birlikte kullanılırsa pekiştirmeli özne olur.

Bu ödevi ben yaptım. Bu ödevi ben kendim yaptım.

özne pekiştirmeli özne

A-2- İşaret zamiri : İsmin yerini işaret yoluyla tutan sözcüklere işaret zamiri denir.

Biz bunu şu adama verdik. Annem bunları o bakkaldan aldı.

işaret zam. işaret zam.

Not: İşaret anlamı veren sözcük isimle tamlama yaparsa işaret sıfatı olur. Ek alırsa veya kendinden sonra virgül “,” gelirse işaret zamiri olur.

Bu kitabı ben aldım. Bunu ben aldım. Bu, evde kalan son kitaptı.

işaret sıf. işaret zam. işaret zam.

Biz o arabayı dün alıp bunu ve şunu taşıdık.

işaret sıf. işaret zam. işaret zam.

Ötekiler, evde oturup beriki masayı onardılar.

işaret zam. işaret sıf.

İşaret zamirleri : ( Bu – şu – o – bunlar – şunlar – onlar – öteki – beriki – ötekiler – berikiler – burası – şurası - orası )

İşaret zamirlerinin tekil ve çoğul şekilleri vardır.

Bu  Tekil Bunlar  Çoğul

Şu  Tekil Şunlar  Çoğul

O  Tekil Onlar  Çoğul

İşaret zamirleri ismin hallerine girerler.

Bu Bunu Buna Bunda Bundan

İşaret zamirleriyle tamlama kurulabilir. İşaret zamiri olan sözcük her zaman tamlayan durumundadır. Bu tamlama belirtili isim tamlamasıdır. Bunun ödevi Şunların evleri

tamlayan tamlanan tamlayan tamlanan

İşaret zamiri ile işaret sıfatı arasındaki farklar

1- İşaret sıfatları isimle birlikte kullanılır ve tamlama yaparlar. İşaret zamirleri ismin yerini tutar.

Bu kitap Bu, eskidi.

işaret sıf. işaret zam.

2- İşaret sıfatlarını çoğul şekli yoktur. İşaret zamirlerinin çoğul şekli vardır.

3- İşaret sıfatları ismin hallerine girmez. İşaret zamirleri ismin hallerine girerler.

Türkçe’de dört tane “o” vardır.

1- Harf olan “o” : Kalın, yuvarlak, geniş harf Okul dün açıldı.

2- İşaret sıfatı olan “o” : İsimle birlikte kullanılır. Sıfat tamlaması yapar.

O adam çok zekiydi.

işaret sıf.

3- İşaret zamiri olan “o” : “o” sözcüğü insan dışında bir ismin yerini tutarsa işaret zamiridir.

O çok güzel bir arabadır.

4- Kişi zamiri olan “o” : “o” sözcüğü insan yerini tutarsa kişi zamiri olur. Genelde kendinde sonra virgül kullanılır.

O, okulda bana yalan söyledi.

A-3- Belgisiz zamir : İsmin yerini kesin olarak tutmayan, belirsiz olarak tutan sözcüklere belgisiz zamir denir.

Bazıları okula geç giderler.

( öğrenciler olabilir )

Belirsizlik anlamı veren sözcük isimle tamlama yaparsa belgisiz sıfat olur.

Birkaç çocuk bize baktılar.

belgisiz sıf.

Belirsizlik anlamı veren sözcük ek alırsa veya kendinden sonra virgül “,” gelirse belgisiz zamir olur.

Birkaçı bize baktı. Birkaçı, okuldan ayrılıp maça gittiler.

belgisiz zam. belgisiz zam.

Belgisiz zamirler : ( Bazıları – birkaçı – birçoğu – birkısmı – birtakımı – hiçbiri – tamamı – herhangi biri – herşeyi – herkes – biri )

Belgisiz zamirlerin çoğul şekilleri vardır.

Belgisiz zamirler ismin hallerine girerler.

Herkes bize birtakım sorular sorarlar.

belgisiz zam. belgisiz sıf.

Babam birçoğunu bana birkısmını anneme sorar.

belgisiz zam. belgisiz zam.

Biri yolda bir adama çarptı.

belgisiz zam.

A-4- Soru zamiri : İsmin yerini soru yoluyla tutan sözcüklere soru zamiri denir.

Sen hangi kitabı aldın? Sen hangisini aldın?

soru sıfatı soru zamiri ( kitap sözcüğünün yerine geçti )

Siz kaç ekmek yediniz? Sen kaçını yedin? soru sıf. soru zam.

Siz kaçar elma yediniz? Siz kaçarını aldınız?

soru sıf. soru zam.

B- Ek halindeki zamirler :

B-1- İlgi zamiri –ki :

Okulun kapısı kırıldı. Okulunki kırıldı.

isim ( kapının yerini tuttu )

Benim ödevim çok kötü oldu. Benimki çok kötü oldu.

isim ( ödevin yerini tuttu )

* Türkçe’de üç tane -ki vardır.

1- İlgi zamiri olan -ki : Tamlayandan sonra gelir. Ektir. İsmin yerini tutar. Sözcüğe bitişik yazılır.

Bizimki yolda arabayı çarptı.

( ilgi zamiri )

2- Sıfat olan -ki : İsmin -de hal ekinden sonra gelir. İsimle tamlama yapar. Ektir. Sözcüğe bitişik yazılır.

Kahvedeki adam uyudu.

( sıfat )

Not: İsmin -de hal ekinden sonra gelen -ki ek alırsa veya kendinden sonra virgül “,” gelirse ilgi zamiri olur. Sıfat özelliğini kaybeder.

Yoldaki çocuk bana sormadan çantadakileri aldı.

sıfat ilgi zamiri

3- Bağlaç olan -ki : Yalın haldeki sözcükten ve fiilden sonra bağlaçtır. Sözcükten ayrı

yazılır.

Sen ki bana öyle baktın….

bağlaç ( yalın haldeki isimden sonra geldi )

Annem öyle güldü ki bütün komşular şaşırdı.

bağlaç ( fiilden sonra geldi )

Müdür ki bizi sınav yaptı…

bağlaç

Sizinki okulda masadaki kalemi kırmış.

İlgi zamiri sıfat

Cebimdekini düşürmüşüm ki yerinde yoktu.

ilgi zamiri bağlaç

O ki evde bizimkini kızdırdı.

bağlaç ilgi zamiri

B-2- İyelik zamiri : İsimlerin sonuna getirilen ve o varlığın kime ait olduğunu gösteren eklere iyelik zamir ekleri denir.

Annem paltosunu arabamıza bırakıp şapkasını aldı.

iyelik zam. iyelik zam. iyelik zam. iyelik zam.

Not: Benim

Senin

Onun Bu kişi zamirleri herhangi bir sözcüğün başına getirildiğinde

Bizim tamlama yapıyorsa, o sözcük iyelik eki almıştır.

Sizin

Onların

Silgim arabada kaldı.  ( Benim ) silgim iyelik zam.

Sesleri okulda çok çıktı.  ( Onların ) sesleri

Defterim Silgim

Defterin Silgin

Defteri Silgisi

Defterimiz Silgimiz

Defteriniz Silginiz

Defterleri Silgileri

Yapılarına göre zamirler

Birçoğu

Birkaçı

Birkısmı Sadece bu sözcükler bileşik zamirlerdir. Diğer bütün zamirler basittir.

Birtakımı

Hiçbiri

Herhangibiri

FİİL ( EYLEM )

İş, oluş, hareket bildiren, bunları zamana ve şahıslara bağlayan sözcüklere denir.

Gel di m

kök zaman eki şahıs eki

Fiiller ile ilgili terimler

a) İş bildirme : kazdım

okudum İş: Enerji sarf ederek yeni bir durum yaratmadır.

çizdim

kırdım

yazdım

b) Hareket bildirme : yürümek

koşmak Hareket : Bulunan konumdan başka bir

oturmak konuma geçmektir.

kalkmak

yatmak

c) Oluş bildirme : büyütmek doğmak Oluş : İstem dışı oluşan, farkında olmadığımız ölmek davranışlardır. gülmek uyumak

ç) Kök : kaz-

oku- Fiillerin hiçbir ek almamış haline denir.

çiz-

kır-

yaz-

d) Taban : kazdır-

okut- Kökten sonra gelen ve tekrar mastar ekini alabilen

çizdir- şekildir.

kırdır-

e) Mastar : gelmek

kaçmak Fiillerin –mek,-mak eki almış şekline denir.

bakmak

silmek

durmak

f) Fiillerde 3 temel zaman vardır :

Önceden yaşanan zaman Sonradan yaşanacak zaman

Geçmiş zaman Şimdiki zaman Gelecek zaman

( içinde bulunduğumuz zaman )

g) Fiillerde ( Şahıs ) ekleri : Eylemin kimin tarafından yapıldığını gösteren eklere şahıs ekleri denir.

Geldim  ( Ben geldim ) Geliyorsun  ( Sen geliyorsun )

Oturacak  ( O oturacak ) Gideriz  ( Biz gideriz )

Almışsınız  ( Siz almışsınız ) Gelmediler  ( Onlar gelmediler )

Fiillerde 3 tip şahıs eki vardır :

a) I.Tip şahıs ekleri : I.Tekil : -m Geldim Gelsem

II.Tekil : -n Geldin Gelsen

III.Tekil : - Geldi Gelse

I.Çoğul : -k Geldik Gelsek

II.Çoğul : -niz Geldiniz Gelseniz

III.Çoğul : -ler Geldiler Gelseler

* Sadece di’li geçmiş, dilek-şart, hikaye bileşik zaman eklerinden sonra gelirler.

b) II.Tip şahıs ekleri : I.Tekil : -im Gelirim

II.Tekil : -sin Gelirsin

III.Tekil : - Gelir

I.Çoğul : -iz Geliriz

II.Çoğul : -siniz Gelirsiniz

III.Çoğul : -ler Gelirler

*miş’li geçmiş, şimdiki, gelecek, geniş, istek-gereklilik-emir-rivayet zaman eklerinden sonra gelirler.

c) III.Tip şahıs ekleri : I.Tekil : ( insan kendi kendine emir veremez ) II.Tekil : - Koş III.Tekil : -sin Koşsun

I.Çoğul : ( insanlar kendi kendilerine emir veremezler )

II.Çoğul : -in Koşun

III.Çoğul : -sinler Koşsunlar

* Sadece emir kipinde kullanılırlar.

ğ) Kip : geldim  geçmiş z.

geliyorum  şimdiki z. Zaman kavramı içerir. ( HABER )

geleceğim  gelecek z.

gelirim  geniş z.

geleyim

gelmeliyim Zaman kavramı içermez. ( DİLEK )

gelsen

gel

Eylemin zamana veya dileğe bağlı olarak yapıldığını gösteren fiil şeklidir. Kip ikiye ayrılır :

Kip

Haber kipi Dilek kipi

Geçmiş z. Geniş z. İstek Emir

Şimdiki z. Gelecek z. Gereklilik Dilek-şart

miş’li geçmiş z.

di’li geçmiş z.

A- Haber kipi : Eylemin bir zaman içinde yapıldığını haber veren kiptir.

A-1- Geçmiş zaman : Eylemin önceden yapıldığını haber veren zamandır. İkiye ayrılır.

Geldim ( önceden yapıldı ) Okumuşum ( önceden yapıldı )

a) Di’li geçmiş zaman ( görülen geçmiş zaman ) : Eylemin önceden yapıldığını haber veren zamandır.

Di’li geçmiş zaman ekleri : ( -di, -dı, -du, -dü, -ti, -tı, -tu, -tü )

Geldim Geçtim

Aldım Kaçtım

Güldüm Düştüm

Okudum Tuttum

Di’li geçmiş zamanın çekimi : I.Tip şahıs ekleri alarak çekilir.

Kırmak İçmek Yatmak Gezmek Vermek Dönmek

Kırdım İçtim Yattım Gezdim Verdim Döndüm

Kırdın İçtin Yattın Gezdin Verdin Döndün

Kırdı İçti Yattı Gezdi Verdi Döndü

Kırdık İçtik Yattık Gezdik Verdik Döndük

Kırdınız İçtiniz Yattınız Gezdiniz Verdiniz Döndünüz

Kırdılar İçtiler Yattılar Gezdiler Verdiler Dödüler

b) Miş’li geçmiş zaman ( duyulan geçmiş zaman ) : Eylemin önceden yapıldığını başkasından işiterek haber veren zamandır.

Miş’li geçmiş zaman ekleri : ( -miş, -mış, -muş, -müş )

Miş’şi geçmiş zamanın çekimi : II.Tip şahıs ekleri alır.

Ezmek Durmak Görmek Uyanmak Yatmak Kalkmak

Ezmişim Durmuşum Görmüşüm Uyanmışım Yatmışım Kalkmışım

Ezmişsin Durmuşsun Görmüşsün Uyanmışsın Yatmışsın Kalkmışsın

Ezmiş Durmuş Görmüş Uyanmış Yatmış Kalkmış

Ezmişiz Durmuşuz Görmüşsüz Uyanmışız Yatmışız Kalkmışız

Ezmişsiniz Durmuşsunuz Görmüşsünüz Uyanmışsınız Yatmışsınız Kalkmışsınız

Ezmişler Durmuşlar Görmüşler Uyanmışlar Yatmışlar Kalkmışlar

A-2- Şimdiki zaman : Eylemin içinde bulunduğumuz anda yapıldığını haber veren zamandır.

Şimdiki zaman eki : ( -yor )

Şimdiki zamanın çekimi : II.Tip şahıs eki alır.

Gel + i + yor

Al + ı + yor Sonu sessizle biten fiil köküne şimdiki zaman eki getirildiğinde kök

Gül + ü + yor ile ek arasına ( -i, -ı, -u, -ü ) harflerinden biri girer. Bu harflere

Koş + u + yor yardımcı ses veya birleştirici harf denir.

Vurmak Açmak Çizmek Gezmek

Vuruyorum Açıyorum Çiziyorum Geziyorum

Vuruyorsun Açıyorsun Çiziyorsun Geziyorsun

Vuruyor Açıyor Çiziyor Geziyor

Vuruyoruz Açıyoruz Çiziyoruz Geziyoruz

Vuruyorsunuz Açıyorsunuz Çiziyorsunuz Geziyorsunuz

Vuruyorlar Açıyorlar Çiziyorlar Geziyorlar

A-3- Gelecek zaman : Eylemin gelecekte yapılacağını haber veren zamandır.

Gelecek zaman ekleri : ( -ecek, acak )

Gelecek zamanın çekimi : II.Tip şahıs eki alır.

Dönmek Koşmak Kırmak Vurmak

Döneceğim Koşacağım Kıracağım Vuracağım

Döneceksin Koşacaksın Kıracaksın Vuracaksın

Dönecek Koşacak Kıracak Vuracak

Döneceğiz Koşacağız Kıracağız Vuracağız

Döneceksiniz Koşacaksınız Kıracaksınız Vuracaksınız

Dönecekler Koşacaklar Kıracaklar Vuracaklar

A-4- Geniş zaman : Eylemin her zaman yapıldığını bildirir.

Geniş zaman eki : ( -r )

Geniş zamanın çekimi : II.Tip şahıs eki alır.

Not: Sonu sessizle biten fiil köküne geniş zaman eki getirildiğinde kökle ek arasına ( -i, -ı, -u, -ü, -a, -e ) yardımcı ses veya birleştirici harflerinden biri getirilir.

Ezmek Yazmak Silmek Çizmek Görmek İnmek

Ezerim Yazarım Silerim Çizerim Görürüm İnerim

Ezersin Yazarsın Silersin Çizersin Görürsün İnersin

Ezer Yazar Siler Çizer Görür İner

Ezeriz Yazarız Sileriz Çizeriz Görürüz İneriz

Ezersiniz Yazarsınız Silersiniz Çizersiniz Görürsünüz İnersiniz

Ezerler Yazarlar Silerler Çizerler Görürler İnerler

Geniş zamanın olumsuzu : Geniş zamanın olumsuzunda geniş zaman eki –r kalkar, onun yerine –z eki gelir. Sadece birinci tekil ve birinci çoğul şahısta bu olmaz.

Ezmek Uyumak İçmek Kırmak Yüzmek

Ezmem Uyumam İçmem Kırmam Yüzmem

Ezmezsin Uyumazsın İçmezsin Kırmazsın Yüzmezsin

Ezmez Uyumaz İçmez Kırmaz Yüzmez

Ezmeyiz Uyumayız İçmeyiz Kırmayız Yüzmeyiz

Ezmezsiniz Uyumazsınız İçmezsiniz Kırmazsınız Yüzmezsiniz

Ezmezler Uyumazlar İçmezler Kırmazlar Yüzmezler

B- Dilek kipi : Eylemin zamana bağlı olmadığını, kişinin dileğine bağlı olduğunu gösteren kiptir.

Al + a + yım Al + malı + yım Al + sa + m Al + sın

Dilek kipi dört gruba ayrılır.

1- İstek kipi : Eylemin bir isteğe göre yapıldığını belirtir.

İstek kipi eki : ( -e, -a )

İstek kipi çekimi : II.Tip şahıs eki alır.

Not : İstek kipinin çekiminde birinci çoğul kişi her zaman ( -lim, -lım ) olur.

Uyumak Çizmek Yakmak Girmek Çalmak Kalkmak

Uyuyayım Çizeyim Yakayım Gireyim Çalayım Kalkayım

Uyuyasın Çizesin Yakasın Giresin Çalasın Kalkasın

Uyuya Çize Yaka Gire Çala Kalka

Uyuyalım Çizelim Yakalım Girelim Çalalım Kalkalım

Uyuyasınız Çizesiniz Yakasınız Giresiniz Çalasınız Kalkasınız

Uyuyalar Çizeler Yakalar Gireler Çalalar Kalkalar

2- Gereklilik kipi : Eylem tarafından gösterilen işin yapılması gerektiğini gösterir.

Gereklilik kipi eki : ( -meli, -malı )

Gereklilik kipi çekimi : II.Tip şahıs eki alır.

Gitmek Vermek Kızmak Çizmekِ Durmak Ezmek

Gitmeliyim Vermeliyim Kızmalıyım Çizmeliyim Durmalıyım Ezmeliyim

Gitmelisin Vermelisin Kızmalısın Çizmelisin Durmalısın Ezmelisin

Gitmeli Vermeli Kızmalı Çizmeli Durmalı Ezmeli

Gitmeliyiz Vermeliyiz Kızmalıyız Çizmeliyiz Durmalıyız Ezmeliyiz

Gitmelisiniz Vermelisiniz Kızmalısınız Çizmelisiniz Durmalısınız Ezmelisiniz

Gitmeliler Vermeliler Kızmalılar Çizmeliler Durmalılar Ezmeliler

3- Dilek-şart kipi : Eylemin şarta bağlı olarak yapıldığını gösterir.

Dilek-şart kipi eki : ( -se, -sa )

Dilek-şart kipi çekimi : I.Tip şahıs eki alır.

Not : Dilek-şart ekini alan fiil her zaman cümlenin ortasında veya başında bulunur.Cümlenin sonunda bulunmaz.

( dilek cümlesi )

Bugün hava açsa kıra gideriz.

( şart cümlesi )

Kırmak Yutmak Ölmek Kalmak Geçmek Gülmek

Kırsam Yutsam Ölsem Kalsam Geçsem Gülsem

Kırsan Yutsan Ölsen Kalsan Geçsen Gülsen

Kırsa Yutsa Ölse Kalsa Geçse Gülse

Kırsak Yutsak Ölsek Kalsak Geçsek Gülsek

Kırsanız Yutsanız Ölseniz Kalsanız Geçِseniz Gülseniz

Kırsalar Yutsalar Ölseler Kalsalar Geçseler Gülseler

4- Emir kipi : Eylemin yapılmasını veya yapılmamasını kesin olarak ister.

Emir kipi eki : Eki yoktur. Kökten sonra kişi eki gelir.

Emir kipi çekimi : III.Tip şahıs eki alır.( I.Tekil ve I.Çoğul emir kipinde çekimsizdir )

Vurmak Ezmek Durmak Uyumak Kalkmak İnmek

- - - - - -

Vur Ez Dur Uyu Kalk İn

Vursun Ezsin Dursun Uyusun Kalksın İnsin

- - - - - -

Vurun Ezin Durun Uyuyun Kalkın İnin

Vursunlar Ezsinler Dursunlar Uyusunlar Kalksınlar İnsinler

Fiillerde olumsuzluk

Eylem tarafından gösterilen işin gerçekleşmediğini gösterir.

Olumsuzluk eki : ( -mi, -mı, -mu, -mü, -ma, -me )

Not : Olumsuzluk eki fiil kökünden hemen sonra gelir.

* ( -mi, -mı, -mu, -mü ) olumsuzluk ekleri sadece şimdiki zamanda kullanılırlar.

** ( -ma, -me ) olumsuzluk ekleri diğer bütün zamanlarda kullanılırlar.

Vurmak fiillinin olumsuz çekimi :

Şimdiki z. Dilek-şart k. Emir k.

Vurmuyorum Vurmasam -

Vurmuyorsun Vurmasan Vurma

Vurmuyor Vurmasa Vurmasın

Vurmuyoruz Vurmasak -

Vurmuyorsunuz Vurmasanız Vurmayın

Vurmuyorlar Vurmasalar Vurmasınlar

Fiillerde soru şekli

Eylemin yapılıp yapılmadığını soru yoluyla bildiren fiil şeklidir.

Soru ekleri : ( -mi, -mı, -mu, -mü )

a) Bu ekler fiil kökünden hemen sonra gelirse olumsuzluk eki olurlar.

Al mı yorsun

( olumsuzluk eki )

b) Zaman ekinden sonra gelirlerse soru eki olurlar.

Gelecek misin?

( soru eki )

c) Soru ekleri sözcükten ayrı yazılır ve sonuna soru işareti konur.

Al + mı + yor + musun?

( olumsuzluk eki ) ( şimdiki z.) ( soru eki )

Bileşik zamanlı fiiller

a) Geldi

Gelmiş Eğer bir fiilde bir zaman eki varsa o fiil basit zamanlıdır.

Geliyor

Gelecek

Gelir

b) Gelmişti

Geliyormuş Eğer bir fiilde iki zaman eki varsa o fiil bileşik zamanlıdır.

Gelirse

Bileşik zamanlı fiiller 3’e ayrılır.

1- Hikaye bileşik zamanlı fiiller : Basit zamanlı fiile ( -di, -dı , -du, -dü, -ti, -tı, -tu, tü ) ekleri getirilirse hikaye bileşik zamanlı fiil olur.

Gel diy di

Gel meli ydi

Gel iyor du

Gel ecek ti

Gel ir di

* Emir kipinin hikaye bileşik şekli yoktur.

Düşmek ( Şimdiki zamanın hikayesi ) Kırmak ( Miş’li geçmiş zamanın hikayesi )

Düşüyordum Kırmıştım

Düşüyordun Kırmıştın

Düşüyordu Kırmıştı

Düşüyorduk Kırmıştık

Düşüyordunuz Kırmıştınız

Düşüyordular Kırmıştılar

2- Rivayet bileşik zamanlı fiiller : Eylemin başkasından işitilerek yapıldığını haber veren bileşik zamandır. Basit zamanlı bir fiile ( -mış, -miş, -muş, müş ) ekleri getirilerek elde edilir.

Gel miş miş

Gezi yor muş

Gez ecek miş

Gez er miş

Gez ey miş

Gez meliy miş

Not: Di’li geçmiş zaman ve emir kipinin rivayeti yoktur.

Vermek ( Gereklilik kipi rivayet bileşik zaman ) Vurmak ( şimdiki zamanın rivayeti )

Vermeliymişim Vuruyormuşum

Vermeliymişsin Vuruyormuşsun

Vermeliymiş Vuruyormuş

Vermeliymişiz Vuruyormuşuz

Vermeliymişsiniz Vuruyormuşsunuz

Vermeliymişler Vuruyormuşlar

3- Şart bileşik zaman :

Gel diy se

Gel miş se Basit zamanlı fiillere ( -se, -sa ) eki getirilerek elde edilir.

Gel iyor sa

a) İstek – gereklilik – dilek-şart – emir kiplerinin şart bileşik zamanı olmaz.

b) Şart bileşik zamanlı fiiller cümlenin ortasında bulunur.

Babam evde çalıyorsa ben çok gezerim.

Ek fiil

Ek fiil, ismin fiil yapılmasıdır.

Masanın üzerinde duran kalem …  Bir cümle değildir, fiili yoktur

Masanın üzerinde duran kalemdi.  Ek fiil oldu, cümle tamamlandı.

Kalem  Kalemdi ( isme getirilen ek fiil onu yüklem yaptı )

Cümle içinde ek fiili en kolay bulma yolu, yüklemin köküne ( –mek, -mak ) mastar eklerini getirmektir. ( -mek, -mak ) mastar ekleriyle anlam bütünlüğü oluşursa ek fiil değildir.

Ver miş ti Ver mek  ( Anlam bütünlüğü var – ek fiil değil )

Güzel di Güzel mek  ( Anlam bütünlüğü yok – ek fiil )

* Ek fiillerde fiiller gibi çekilir. Ancak verilen sözcük insan niteliği ile ilgiliyse tüm şahıslara göre çekilir.

Kurnazdım

Kurnazdın

Kurnazdı

Kurnazdık

Kurnazdınız

Kurnazdılar

* Verilen sözcük insan niteliği ile ilgili değilse sadece III.Tekil ve III.Çoğulu kullanılır.

-

-

Kediydi

-

-

Kediydiler

* Ek fiil eki genelde sözcüğe bitişik yazılır. Bitişik yazıldığında sözcük sesli ile bitiyorsa ekin ilk harfi -y olur.

Yalancı  Yalancı idi  Yalancı y dı

* Bitişik yazıldığında sözcük sessizle biterse ekin ilk harfi düşer.

Çalışkan  Çalışkan idi  Çalışkan dı ( düşer )

Ek fiiller 4’e ayrılır.

1- Ek fiilin geniş zamanı : İsim soyundan olan sözcüklere getirilen ;

I.Tekil -im

II.Tekil -sin

III.Tekil -dir ekleri ek fiilin geniş zaman ekleridir.

I.Çoğul -iz

II.Çoğul -siniz

III.Çoğul -dirler

Not: Sözcüğe “ne zaman” sorusu sorulur. “Her zaman” cevabı alınırsa ek fiilin geniş zamanı bulunmuş olur.

Yabancı ( insan niteliği taşır ) Defter ( insan niteliği taşımaz )

Yabancıyım -

Yabancısın -

Yabancıdır Defterdir

Yabancıyız -

Yabancısınız -

Yabancıdırlar Defterdirler

2- Ek fiilin hikayesi ( görülen geçmiş zaman ) : İsim soyundan sözcüklere getirilen ;

I.Tekil -idim

II.Tekil -idin

III.Tekil -idi ekleri ek fiilin hikaye ekleridir.

I.Çoğul -idik

II.Çoğul -idiniz

III.Çoğul -idiler

Not : Sözcüğe “ne zaman” sorusu sorulduğunda “önceden” yanıtı alınıyorsa hikaye zamandır.

Akıllı ( insan niteliği belirtir ) Masa ( insan niteliği taşımaz )

Akıllıydım -

Akıllıydın -

Akıllıydı Masaydı

Akıllıydık -

Akıllıydınız -

Akıllıydılar Masaydılar

3- Ek fiilin rivayeti : İsim soyundan sözcüklere getirilen

I.Tekil -imişim

II.Tekil -imişsin

III.Tekil -imiş ekleri ek fiilin rivayet ekleridir.

I.Çoğul -imişiz

II.Çoğul -imişsiniz

III.Çoğul -imişler

Esmer ( insan niteliği belirtir ) Fare ( insan niteliği belirtir )

Esmermişim -

Esmermişsin -

Esmermiş Fareymiş

Esmermişiz -

Esmermişsiniz -

Esmermişler Fareymişler

4- Ek fiilin şartı : İsim soyundan gelen sözcüklere getirilen ;

I.Tekil -isem

II.Tekil -isen

III.Tekil -ise ekleri ek fiilin şartı ekleridir.

I.Çoğul -isek

II.Çoğul -iseniz

III.Çoğul -iseler

Not : Ek fiilin şartı ekini alan sözcükler cümlenin sonunda bulunmazlar. İçinde bulunurlar.

Kurnaz ( insan niteliği belirtir ) Tilki ( insan niteliği belirtmez )

Kurnazsam -

Kurnazsan -

Kurnazsa Tilkiyse

Kurnazsak -

Kurnazsanız -

Kurnazsalar Tilkiyseler

* Ek fiilin olumsuzu : Ek fiilin olumsuzu “yok – değil” sözcükleriyle kurulur. Bu sözcükler cümlenin sonuna getirilir ve ek fiil eki eklenir.

O kitap bizde yoktu. Benim babam çalışkan değilmiş.

Yapılarına göre fiiller

1-Basit fiil : Basit fiillerde, fiil olan kelimenin kökü tektir, yapım eki almamıştır.

Gezdim

Gezmişim

Geziyorum

Gezerim Gez- kökü sadece zaman eki almış. Basit fiildir.

Gezeyim

Gezmeliyim

Gezsem

Gezmiştim

Geziyormuşum Gez- kökü bileşik zaman ekleri almış. Basit fiildir.

Gezeceksem

2- Türemiş fiil : Türemiş fiillerde, fiil olan kelimenin kökü yapım eki almıştır.

a) İsimden fiil türeten ekler :

–le sopa  sopa + la + mak

tokat  tokat + la + mak

sepet  sepet + le + mek

–len hava  hava + lan + mak

kanat  kanat + lan + mak

köstek  köstek + len + mek

–leş haber  haber + leş + mek

mektup  mektup + laş + mak

selam  selam + laş + mak

–el düz  düz + el + mek

az  az + al + mak

çok  çoğ + al + mak

–er mor  mor + ar + mak

yeşil  yeş + er + mek

sarı  sar + ar + mak

–de ( Doğadaki sesleri yansıtan sözcüklere getirilir )

tıngır  tıngır + da + mak

gümbür  gümbür + de + mek

şırıl  şırıl + da + mak

–se garip  garip + se + mek

önem  önem + se + mek

mühim  mühim + se + mek

–imse ben  ben + imse + mek

az  az + ımsa + mak

b) Fiilden fiil türeten ekler :

–t boyamak  boya + t + mak

temizlemek  temizle + t + mek

yıkamak  yıka + t + mak

–ır taşmak  taş + ır + mak

pişmek  piş + ir + mek

şişmek  şiş + ir + mek

–tır yazmak  yaz + dır + mak

çizmek  çiz + dir + mek

kırmak  kır + dır + mak

-il açmak  aç + ıl + mak

kesmek  kes + il + mek

dökmek  dök + ül + mek

–n giymek  giy + in + mek

süslemek  süsle + n + mek

görmek  gör + ün + mek

–ış bakmak  bak + ış + mak

uçmak  uç + uş + mak

gülmek  gül + üş + mek

3- Bileşik fiil : Bileşik fiiller 3 grupta incelenir.

a) Kurallı bileşik fiiller : İki fiil kökünden oluşan fiillere kurallı bileşik fiil denir.

Gel - e – bil - di Gel – i – ver – di

1.kök 2.kök 1.kök 2.kök

Kurallı bileşik fiiller 4’e ayrılır.

a-1) Yeterlik bileşik fiil : Eylem tarafından gösterilen işin ancak yapıldığını gösterir. Herhangi bir fiil köküne -e, -a birleştirici harfi ile “Bilmek” fiilinin kökü getirilir.Elde edilen fiil yeterlik bileşik fiildir.

Gezmek  Gez + e + bil + …  Gezebildim

1.kök 2.kök

Koşmak  Koş + a + bil + …  Koşabildin

1.kök 2.kök

olumsuz şekli : “-ebil, -abil” eklerinin yerine “-eme, -ama” olumsuzluk eki getirilir.

Ezmek  Ez + eme + …  Ezemedim

1.kök

Yatmak  Yat + ama + …  Yatamadı

1.kök

a-2) Tezlik bileşik fiil : Eylemin biran evvel yapılmasını belirtir. Herhangi bir fiil köküne ( -i, -ı, -u, -ü ) birleştirici harfleri ile “Vermek” fiilinin kökü getirilerek elde edilir.

Gelmek  Gel + i + ver + …  Geliverdin

1.kök 2.kök

olumsuz şekli : Tezlik ekinden sonra olumsuzluk eki “-me, -ma” getirilerek elde edilir.

Gelmek  Gel + i + ver + me + …

1.kök 2.kök olumsuzluk eki

a-3) Sürerlik bileşik fiil : Eylem tarafından yapılan işin uzun süre devam ettiğini gösterir.

Herhangi bir fiilin köküne -e, -a birleştirici harfi getirilir. Yanına ( kalmak – gelmek – durmak ) fiillerinin kökü getirilerek elde edilir.

Bakmak  Bak + a + kal + dım

1.kök 2.kök

olumsuz şekli : Sürerlik bileşik fiilin olumsuzu kullanılmaz.

a-4) Yaklaşma bileşik fiil : Eylem tarafından gösterilen işin gerçekleşmediğini fakat neredeyse gerçekleşecekmiş gibi olduğunu belirtir. Herhangi bir fiilin köküne -e, -a yardımcı sesi ve yanına “Yazmak” fiilinin kökü getirilerek elde edilir.

Düşmek  Düş + e + yaz + …  Düşeyazdım

1.kök 2.kök

olumsuz şekli : Yaklaşma bileşik fiilinin olumsuz şekli yoktur.

b) Yardımcı bileşik fiiller : Yardımcı bileşik fiiller “Etmek – olmak – eylemek – kılmak” yardımcı fiilleri ile elde edilirler. Bu sözcükler kendinden önceki sözcükten ayrı yazılır. Bir isim ve bir fiilden oluşurlar.

Ben ona yardım ettim. Onun hareketlerine hasta oldum.

bileşik fiil bileşik fiil

Babam evin etrafını nazar eyledi.

bileşik fiil

Yardımcı bileşik fiiller kendinden önceki isimle birlikte yüklem görevindedir.

Onun sınıf içindeki hareketleri öğretmeni rahatsız etti.

yüklem

Eğer isimde hece düşmesi oluyorsa isimle fiil birlikte yazılır.

Ben onun haline şükür ettim. ( şükrettim ) Benim davranışlarıma sabır etti. ( sabretti )

bileşik fiil bileşik fiil

Bu konudan bize bahis etti. ( bahsetti )

bileşik fiil

Eğer isim artması varsa isimle fiil yine bileşik yazılır.

Onun geleceğini his ettim. ( hissettim ) Babam onu af etti. ( affetti )

bileşik fiil bileşik fiil

Onun teklifini red etti. ( reddetti )

bileşik fiil

c) Deyim halindeki bileşik fiiller : Bir isim ve bir fiilden oluşan deyimler bileşik fiildir. İsim ile fiil ayrı yazılır.

Göz çıkarmak Göz dikmek

Kulak asmak Kulak vermek

Küplere binmek Etekleri yanmak

Kan kusmak

Deyim halindeki bileşik fiiller yüklem görevindedir.

Babam onların konuşmalarına kulak kabarttı.

yüklem

ZARF ( BELİRTEÇ )

Cümlede isim, sıfat, zamir, fiil veya zarftan önce gelerek onların anlamını zaman, azlık, çokluk, yer, durum, soru bakımından etkileyen sözcüklere zarf denir.

Ben onu dün okulda gördüm.

( zaman zarfı – isimden önce geldi )

Babam evde daha güzel yemek pişirir.

( azlık zarfı – sıfattan önce geldi )

Çocuklar içeride beni beklediler.

( yer zarfı – zamirden önce geldi )

Sen o soruyu niçin yapmadın.

( soru zarfı – fiilden önce geldi )

Ben o konuyu çok fazla çalıştım.

( çokluk zarfı – zarftan önce geldi )

Zarflar 5’e ayrılır.

1- Zaman zarfları : İsim, sıfat, zamir, fiil, zarftan önce gelir ve onların anlamını zaman bakımından etkiler. Cümle içinde “Ne zaman” sorusuna yanıt veren sözcük zaman zarfıdır.

Ben geçen yıl seni gördüm. Önce ders çalış sonra kalemle oyna.

zam. zar. zam. zar. zam. zar.

Okula giderken babamı kaybettim. Öğretmen gelince sana sorarım.

zam. zar. zam. zar.

Gece çalış gündüz oyna. Akşam babamı havuza attım.

zam. zar. zam. zar. zam. zar.

2- Yer zarfları : İsim, sıfat, zamir, fiil, zarftan önce gelir ve onların anlamını yer bakımından etkiler. Cümle içinde “Nereye – nerede – nereden” sorularına yanıt veren sözcük yer zarfıdır.

Sadece ( ileri – geri – aşağı – yukarı – içeri – dışarı – ön – arka – alt – üst – sağ – sol – orada ) bu 13 sözcük yer zarflarıdır.

“Nereye – nerede – nereden” sorularına başka sözcüklerde cevap verebilir. Ancak yer zarfı olamazlar. Çünkü onlar isimdir ve ismin hal eklerinden birini almışlardır.

Sen içeri babam dışarı bakıyordu. Onlar aşağıda biz yukarıda oturuyorduk.

yer zar. yer zar. yer zar. yer zar.

Sen sağa o sola baksın. Kitaplar altta defterler üstte kalsın.

yer zar. yer zar. yer zar. yer zar.

3- Durum ( hal – nitelik ) zarfları : İsim, sıfat, zamir, fiil, zarftan önce gelir ve onların anlamını durum–hal bakımından etkiler. Cümle içinde “Nasıl” sorusuna yanıt veren sözcük durum zarfıdır.

Durum bildiren ve “nasıl” sorusuna cevap veren sözcük isimle tamlama yaparsa sıfat olur. Fiilden önce geliyorsa durum zarfıdır.

Annem yemeği güzel pişirir. Annem güzel yemek pişirir.

durum zar. sıfat

Babam iyi satış yapınca iyi uyur. Doğru cevap verince, soruyu doğru yaptı.

sıfat durum zar. sıfat durum zar.

Bu sorular ona göre kolay sayılır. Annem bana hızla çarptı.

durum zar. durum zar.

Adam homurdanarak geçti. Ağaçtaki elmalar iri iri olmuştu.

durum zar. durum zar.

4- Azlık çokluk ( miktar – nicelik ) zarfları : İsim, sıfat, zamir, fiil, zarftan önce gelir ve onların anlamını azlık çokluk bakımından etkiler. Cümle içinde “Ne kadar” sorusuna yanıt veren sözcük azlık çokluk zarfıdır.

Ben o derse hiç çalışmadım. Babam toplantılarda az konuşur.

azlık çokluk zar. azlık çokluk zar.

Ahmet en çok bana kızar. Ben seni pek dinlemedim.

azlık çokluk zar. azlık çokluk zar.

5- Soru zarfları : “Niçin – nasıl – neden – ne – hani” sözcüklerinden biri fiilden önce geliyorsa soru zarfıdır.

Sen bu ödevi niçin yaptın? Sen nasıl ödev yaptın?

soru zar. sıfat

Sen bu ödevi nasıl yaptın? Okulda ne yaptınız?

soru zar. soru zar.

Bu ödevi hani getirecektin? Sen bugün neden konuşmuyorsun?

soru zar. soru zar.

- Soru anlamı veren sözcük isimle tamlama yaparsa soru sıfatı olur.

Sen hangi kitabı okudun?

sıfat

-Soru anlamı veren sözcük ismin yerini tutarsa soru zamiri olur.

Sen hangisini okudun?

zamir

Yapılarına göre zarflar

1- Basit zarf : Zarf olan sözcük yapım eki almamışsa, iki sözcükten oluşmamışsa basit zarftır.

Arkadaşın dün ne yaptı? Bu soruyu o doğru bildi?

zaman zar. hal z.

Bu konuya benim kafam çok yattı.

nicelik

2- Türemiş zarf : İsim veya fiil soyundan sözcük olup, aldıkları yapım ekleri ile yeni zarf oluşturan sözcüklere denir.

a) İsimden zarf türeten ekler : ( -cesine -ce -in )

O mertcesine dövüştü. Babam askerce selam verdi.

zarf zarf

Yazın denizde kışın gölde yüzeriz

zarf zarf

b) Fiilden zarf türeten ekler : ( -cesine -ince -ken -erek )

Kapıyı kırarcasına çarptı. Eve giderken seni gördüm.

zarf zarf

Derse gelince sana sorarım. Ben koşarak eve gittim.

zarf zarf

3- Bileşik zarf : Bileşik zarflar genelde grup halindeki sözcüklerdir. İki veya üç sözcükten oluşurlar.

Niçin  Ne için

Bir hayli

Bir müddet

Gelecek yıl

Sabaha karşı

Öğleden sonra

Akşam üstü

EDAT ( İLGEÇ )

Kendi başına anlamı olmayan, cümle içine girdiğinde anlam kazanan sözcülere edat denir.

Ben araba ile gezdim. Babam annem için çiçek aldı.

edat edat

Başlıca edatlar ;

1- Araç edatı ( İLE ) : “İle” sözcüğü hem edat hem bağlaçtır. Karıştırmamak için “ile” yerine “ve” koyulur. Anlamlı olursa “ile” bağlaçtır. Anlamsız olursa “ile” edattır.

Annem makas ile kumaşı kesti. ( Annem makas ve kumaşı kesti --- Anlamsız )

edat

Babam ile annem eve geç döndüler. ( Babam ve annem eve geç döndüler --- Anlamlı )

bağlaç

Müdür ile öğretmenler okulda çocuklar ile oynadılar.

bağlaç edat

Bisiklet ile gezerken Ali ile Veli’yi gördüm.

edat bağlaç

* “İle” kendinden önceki sözcüğe bitişik yazılabilir. Sözcük sesli ile bitiyorsa “ile”nin ilk harfi düşer araya -y kaynaştırma harfi girer. .

Kalem  Kalemle

Silgi  Silgiyle

Babamla güreşirken vazoyla sürahiyi kırdım.

edat bağlaç

Silgiyle kalemi alıp cetvelle oynadım.

bağlaç edat

2- Benzerlik edatı ( GİBİ ) : Bu sözcük her zaman edattır.

Annem benim gibi düzgün konuşamaz.

edat

Ben canavar gibi acıkmıştım.

edat

3- Eşitlik edatı ( KADAR ) : Bu sözcük her zaman edattır.

Ben babam kadar kuvvetli değilim.

edat

Onun kavak kadar boyu vardı.

edat

4- Sebep edatı ( İÇİN ) : Bu sözcük her zaman edattır.

Ben kardeşim için para topladım.

edat

Babam için evden arabayı getirttim.

edat

5- Soru edatları ( -mi, -mı, -mu, -mü ) : Fiillere getirilirler.

Sen bu ödevi yaptın mı ?

edat

O kitabı masanın üzerinde gördün mü ?

edat

6- ( SANKİ ) edatı : Cümlede sözcükler arasına girip anlam kazanırsa edattır.

Sen sanki onu biliyorsun.

edat

- Cümlenin başına gelirse bağlaçtır.

Sanki sen çok biliyorsun.

- Fiilden sonra gelirse yine bağlaçtır.

Beni ona şikayet ettin ; sanki iyi ettin.

bağlaç

Annem güldü ; sanki hoşuna gitti.

bağlaç

Sanki dünya yıkılıyordu.

bağlaç

7- ( ANCAK ) edatı : Cümlede sözcükler arasına girip anlam kazanırsa edattır.

Ben ancak bugün gelebilirim.

edat

- Fiilden sonra gelirse bağlaçtır.

Babam bana ancak iki kitap aldı.

bağlaç

Biz dışarı çıkarız ; ancak çok kalmayız.

bağlaç

8- ( YALNIZ ) edatı : Cümlede sözcükler arasına girip anlam kazanırsa edattır.

Ben yalnız seni beklerim. Babam yalnız senin için konuşacak.

edat edat

- İsimle tamlama yaparsa sıfattır.

Tepedeki yalnız kuş üşüdü.

sıfat

- Yüklemden önce gelirse zarftır.

Bu kitabı ben yalnız okudum.

zarf

- Fiilden sonra gelirse bağlaçtır. Kitabı veririm ; yalnız geri alırım.

9- ( DOĞRU – KARŞI – GÖRE ) edatları :

a) ( DOĞRU ) edatı :

- İsmin –e hal ekinden sonra gelirse edattır.

Adam bana doğru hızla geldi.

edat

- İsimle tamlama yaparsa sıfat olur.

Bu sorulara doğru cevap verdim.

sıfat

- Yüklemden önce gelirse zarftır.

Sen öğretmenin yanına doğru otur.

zarf

b) ( KARŞI ) edatı :

- İsmin –e hal ekinden sonra gelirse edattır.

Babam ona karşı iyi davranır.

edat

- İsimle tamlama yaparsa sıfattır.

Biz karşı evde oturuyoruz.

sıfat

c) ( GÖRE ) edatı :

- Sadece ismin –e hal ekinden sonra gelirse edattır.

Bana göre sen çok konuşuyorsun.

edat

Babama göre Galatasaray şampiyon olur.

edat

10- ( BAŞKA – DOLAYI ) edatları : Bu sözcükler ismin –den hal ekinden sonra gelirse edattırlar.

Senden başka konuşan yoktu.

edat

Tembelliğinden dolayı sınıfta kaldı.

edat

BAĞLAÇ

Cümlede eş görevde sözcükleri veya anlamca ilgili iki cümleyi birbirine bağlayan sözcüklere bağlaç denir.

Biz hergün ona ekmek ve peynir veririz.

( bağlaç ) ( eş görevde iki sözcük ekmek ve peynir )

Size konuyu açıklayamam çünkü ben kendim bilmiyorum.

( bağlaç ) ( anlamca ilgili iki cümle )

Başlıca bağlaçlar :

1- ( İLE ) bağlacı : Cümle içince “ve” bağlacının yerini tutarsa bağlaçtır.

Arkadaşım ile ben yolda araba ile yarış ettik.

( bağlaç ) ( edat ) ( “ve” gelirse anlamsız olur )

Balta ile yolda gezerken karınca ile kaplumbağa gördüm.

( edat ) ( bağlaç ) ( “ve” gelirse anlam korunur )

2- ( DE ) bağlacı : Bu sözcük cümle içerisinde 2 şekilde bulunabilir :

a) İsmin hal eki görevinde

b) Bağlaç görevinde

Cümle içinde bulunan “de” yok farz edilip, cümle yeniden okunur. Eğer anlam bozuluyorsa hal ekidir. Bulunduğu kelimeye bitişik yazılmalıdır. Sert sessiz benzeşmesinden etkilenir. Eğer anlam bozulmazsa bağlaçtır. Bulunduğu kelimeden ayrı yazılır. Sert sessiz benzeşmesinden etkilenmez.

Annem de yanıma gelip okulda kalalım dedi.

( bağlaç ) ( hal eki )

3- ( Kİ ) bağlacı :

- Tamlayan ekinden sonra gelirse zamirdir.

Sizinki yine kafayı ütüledi.

( zamir )

- İsmin –de hal ekinden sonra gelirse ve isimle tamlama yaparsa sıfattır. Bitişik yazılır.

Kamyondaki adamlar çok yalancıydı.

( sıfat )

- İsmin yalın halinden sonra gelirse bağlaçtır. Fiilden sonra gelirse yine bağlaçtır. Her iki durumda da ayrı yazılır.

Sen ki beni dinlemedin.

( bağlaç )

Öyle koştu ki çok yoruldu.

( bağlaç )

4- ( VE ) bağlacı : Virgülün yerini tutar. Her zaman bağlaçtır. Eş görevde sözcükler arasına girer.

Biz kitap ve kalem aldık.

bağlaç

5- ( VEYA ) bağlacı : Eş görevde sözcükler arasına girer. Her zaman bağlaçtır.

Bu soruyu annen veya sen çözeceksin.

bağlaç

6- ( DAHİ ) bağlacı : “de” bağlacının yerini tutar.

Bu soruyu annem dahi bilemedi.

bağlaç

7- ( BİLE ) bağlacı : “de” bağlacının yerini tutar.

Orhan bile bu köprüden geçmiş.

8- ( SANKİ ) bağlacı : Cümlenin başına gelirse veya fiilden sonra gelirse bağlaçtır.

Sanki sen çok konuşuyorsun.

bağlaç

Bana küstün sanki iyi ettin.

bağlaç

9- ( ANCAK ) bağlacı : Fiilden sonra gelirse bağlaçtır.

Çok konuşurum ancak açıklama yapmam.

bağlaç

10- ( YALNIZ ) bağlacı : Fiilden sonra gelirse bağlaçtır.

Soruyu sorarım yalnız açıklama yapmam.

bağlaç

11- ( YA … YA ) bağlacı : İki kelime bir arada kullanıldığında bağlaçtır.

Bu soruyu ya sen ya öğretmen çözecek.

bağlaç bağlaç

Ya bugün ya yarın gelirim.

bağlaç bağlaç

12- ( HEM … HEM ) bağlacı : İki kelime bir arada kullanıldığında bağlaçtır.

Senin hem kulaklarını hem saçlarını keserim.

bağlaç bağlaç

Ben hem ekmek hem peynir aldım.

bağlaç bağlaç

13- ( İSTER … İSTER ) bağlacı : İki kelime bir arada kullanıldığında bağlaçtır.

İster çalış ister çalışma.

bağlaç bağlaç

14- ( NE …NE )bağlacı : İki kelime bir arada kullanıldığında bağlaçtır.Olumsuz cümle yapar.

Ne gelen ne giden vardı.

bağlaç bağlaç

15- ( FAKAT ) bağlacı : İki cümleyi birbirine bağlar.

Yazarım fakat açıklama yapmam.

bağlaç

16- ( AMA ) bağlacı : İki cümleyi birbirine bağlar.

Gelirim ama fazla kalmam.

bağlaç

17- ( LAKİN ) bağlacı : “Ama” bağlacının yerini tutar.

Biletimi aldım lakin arabaya yetişemedim.

bağlaç

18- ( ZİRA ) bağlacı : “Çünkü” bağlacının yerini tutar.

Soruyu fazla açıklayamadım zira kendim bilmiyorum.

bağlaç

19- ( ÇÜNKÜ ) bağlacı : “Zira” bağlacının yerini tutar.

Tahtaya kalkmadım çünkü derse hazırlanmamıştım.

bağlaç

20- ( OYSAKİ ) bağlacı : İki cümleyi birbirine bağlar.

Yazılıda başarılı olamadım oysaki çok çalışmıştım.

bağlaç

21- ( HALBUKİ ) bağlacı : “Oysaki” bağlacının yerini tutar.

Arkadaşım gelmedi halbuki söz vermişti.

bağlaç

22- ( MADEMKİ ) bağlacı : Her zaman bağlaçtır.

Mademki gelmeyecektin niye söz verdin.

23- ( EĞER ) bağlacı : Her zaman bağlaçtır.

Eğer gelirsem kulaklarını koparırım.

bağlaç

ÜNLEM

Hayret, şaşkınlık, heyecan, üzüntü, keder, sevinç, kızgınlık gibi duyguları yansıtan sözcüklerdir. 3 gruba ayrılırlar.

a) Sözcük halindeki ünlemler : Hayret, şaşkınlık, heyecan, üzüntü, keder, sevinç, kızgınlık gibi duyguları yansıtan sözcüklerdir. Ünlem bildiren sözcük tek başına kullanılırsa yanına ünlem işareti “!” konur.

Eyvah ! Aman !

Op ! Oh !

Ayy ! Hey !

Ünlem bildiren sözcük cümle içinde kullanılırsa o sözcükten sonra virgül, cümlenin sonuna ünlem işareti konur.

Aman, ne tembel çocukmuş !

b) Doğadaki sesleri belirten ünlemler : Doğadaki sesleri yansıtan sözcüklerdir.

Hav hav !

Miyav !

Gümbür gümbür !

c) Hitap cümleleri : Toplum karşısında konuşurken yapılan giriş cümleleri hitap cümleleridir. Bu cümlelerin sonuna ünlem işareti konur.

Ey Türk gençliği !

Ne mutlu Türküm diyene !

Ordular ! İlk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri !

FİİLİMSİLER

Fiil soyundan sözcük olup, aldıkları eklerle fiil özelliğini kaybeden ve yan cümlecik kuran sözcüklere fiilimsi denir.

Fiil olan kelimenin :

1- Kökü fiildir.

2- Çekim eki alır.

3- Şahıslara göre çekilir. Gel - di - m

4- Cümlenin sonunda bulunur. fiil kökü zaman eki şahıs eki

5- Yüklem görevindedir.

6- Temel cümlenin sonunda bulunur.

7- Temel cümle oluşturur.

Ben okuldan eve gittim.

yüklem

Fiilimsi olan kelimenin :

1- Kökü fiildir.

2- Yapım eki alır.

3- Şahıslara göre çekilmez. Gel - en

4- Cümlenin başında veya ortasında bulunur. fiil kökü yapım eki

5- Yan cümlenin yüklemi olur.

6- Yan cümle oluşturur.

Okuldan gelen adamı gördüm.

fiilimsi

Babam eve giderken ben geldim.

yan cümle temel cümle

Fiilimsiler 3 gruba ayrılır.

a) İsim fiil ( Mastar ) :

yan cümle

Bütün gün kırda dolaşmaktan ayaklarım ağrıdı.

fiilimsi

temel cümle

1- Yan cümlenin yüklemi olduğu için fiil görevini alır.

2- İsim özelliği taşıdığı için isim görevi üstlenir.

3- Fiillere ( -me, -mek, -iş ) ekleri getirilerek elde edilir.

Çocuğun gülüşü beni sinir etti.

mastar

Suda yüzmeyi hiç sevmiyorum.

mastar

b) Sıfat fiil ( Ortaç ) :

Okulda giden çocuk çantasını unuttu.

sıfat tamlaması

1- Yan cümlecinin yüklemi olduğu için fiil görevini alır.

2- İsimle birlikte sıfat tamlaması yaptığı için sıfat görevini üstlenir. Sıfat tamlamasını bulmak için isme “Nasıl” sorusu sorulur.

3- Fiillere ( -en, -r, -miş, -ecek, -dik, -mez ) ekleri getirilerek elde edilir.

Babamla kavga eden adam gözünü kaybetti.

ortaç

c) Bağ fiil ( Ulaç ) :

Eve giderken yolda iki adam gördüm.

ulaç

1- Yan cümlenin yüklemi olduğu için fiil görevini üstlenir.

2- Anlamca ilgili cümleleri bağladığı için bağlaç görevindedir.

3- Ulaçlar 5 gruba ayrılır :

3-1- Bağlama ulacı : Ekleri ( -ip, -ıp, -üp, -up )

* Cümle içerisinde her zaman zarf tümleci görevindedir.

Hasan eve doğru koşup arkadaşını yakaladı.

bağlama ula.

Kardeşim gelip beni aldı.

bağlama ula.

3-2- Hal ( Durum ) ulacı : Ekleri ( -e, -meksizin, -erek )

* Cümle içerisinde her zaman zarf tümleci görevindedir. “Nasıl” sorusu sorularak bulunurlar.

Babam koşa koşa eve geldi.  Nasıl geldi --- koşa koşa

hal ula.

Kardeşim düşünmeksizin kafama vurdu.  Nasıl vurdu --- düşünmeksizin

hal ula.

Ona bakarak cevap verme  Nasıl cevap verme --- bakarak

hal ula.

3-3- Zaman ulacı : Ekleri ( -ken -dikçe -meden -meden önce -dikten sonra

-liberi -liden beri -r - mez -ince )

* Cümle içerisinde her zaman zarf tümleci görevindedir. “Ne zaman” sorusu sorularak bulunurlar.

Okula giderken seni gördüm. Yaz gelince denize girerim.

zaman ula. zaman ula.

Yağmur yağdıkça canım sıkılır. Zil çalalıdan beri uyuyor.

zaman ula. zaman ula.

3-4- Sebep ulacı : Ekleri ( -mek için -diği için -mesi için -diğinden

-mesi sebebiyle -diğinden dolayı

-mesinden )

* Cümle içerisinde her zaman zarf tümleci görevindedir. “Niçin – neden” soruları sorularak bulunurlar.

Okula gitmek için evden çıktım. Annemin gelmesi için haber yolladım.

sebep ula. sebep ula.

Zilin çalmasından dolayı sevindim. Yağmur yağdığından herkes içeri kaçtı.

sebep ula. sebep ula.

3-5- Karşılaştırma ulacı : Ekleri (-diği gibi -eceği gibi -diği kadar -eceği kadar )

* Cümle içerisinde her zaman zarf tümleci görevindedir.

Onun konuştuğu gibi ben konuşmam.

karşılaştırma ula.

Onun yazdığı kadar ben yazmadım.

karşılaştırma ula.

CÜMLENİN ÖĞELERİ

Asıl öğeler Yardımcı öğeler

Yüklem Özne Nesne Tümleç

Belirtisiz nesne Belirtili nesne

Zarf tümleci

Dolaylı tümleç Edat tümleci

A- Asıl öğeler :

A-1- Yüklem : Cümlede eylem bildiren sözcüklere yüklem denir.

a) Çekimli fiiller cümlede yüklem görevindedirler.

Ben biliyordum işin öyle olacağını.

yüklem yüklem

b) “Etmek – olmak – kılmak – eylemek” yardımcı fiilleri kendinden önce gelen isimle birlikte yüklem olurlar.

Öğretmen o soruda bize yardım etti.

yüklem

Onun sınıfı geçmesi beni mutlu kıldı.

yüklem

c) İsim soyundan sözcük olup ek fiil eki alan sözcükler yüklemdir. İsim cümlesi oluştururlar.

Onun anlattığı olay yalandı.

yüklem

ç) Yüklem birkaç sözcükten oluşursa buna yüklem grubu denir. Bizim dilimiz ahenkli ve zengin bir dildir. d) Yüklem sonda bulunursa cümle kurallı cümle olur.

Babam benim tembelliğimden rahatsız oldu.

yüklem

e) Yüklem başta veya ortada olursa cümle devrik cümle olur.

Biliyordum ben sizin çalışmadığınızı.

yüklem

f) Tek bir yüklemle cümle kurulabilir.

Geldim. Gittim.

yüklem yüklem

A-2- Özne : Cümlede eylem tarafından gösterilen işi yapan sözcüklere özne denir.

a) Özne insanlar ile ilgiliyse “Kim” sorusu yükleme sorularak bulunur.

Hasan okula gitti.  Kim okula gitti? --- Hasan

özne yüklem

b) Özne insanlar ile ilgili değilse “Ne” sorusu yükleme sorularak bulunur. . Ağaçlar yapraklarını döktü.  Ne yapraklarını döktü? --- Ağaçlar

özne yüklem

c) Özne açıkça verilmemişse, yüklemin aldığı kişi eklerinde gizli ise buna gizli özne denir.

( Ben ) // Bu kitabı okumadım.

gizli özne yüklem

( Onlar ) // Bu defteri yırttılar.

gizli özne yüklem

ç) Yüklem olan sözcüğün kökünden sonra ( -il, -ıl, -ul, -ül, -n ) eklerinden biri gelirse o cümlenin öznesi olmaz. Sözde öznesi olur.

Kapı aniden açıldı. Koyun dün akşam tarandı.

sözde özne ( nesne ) yüklem sözde özne ( nesne ) yüklem

d) Özne birden fazla sözcükten oluşursa buna özne grubu denir.

Babamın kardeşinin küçük oğlu bize geldi.

özne grubu yüklem

Özne – yüklem uyumu

1- Kişi yönünden uygunluk :

Özne I.Tekil olursa yüklem I.Tekil olur.

Özne II.Tekil olursa yüklem II.Tekil olur.

Özne III.Tekil olursa yüklem III.Tekil olur.

Özne I.Çoğul olursa yüklem I.Çoğul olur.

Özne II.Çoğul olursa yüklem II.Çoğul olur.

Özne III.Çoğul olursa yüklem III.Çoğul olur.

2- Azlık çokluk yönünden uygunluk :

* Cümlede özne kaçıncı tekil veya çoğulsa yüklem aynı tekil veya çoğul olur.

* Özne insanlar ile ilgiliyse ve üçüncü çoğulsa yüklem kesinlikle üçüncü çoğul olur.

Ahmet ve Mehmet okula gitti. ( YANLIŞ )

Ahmet ve Mehmet okula gittiler. ( DOĞRU )

* Özne insanlar ile ilgili değilse ve üçüncü çoğulsa yüklem kesinlikle üçüncü tekil olur.

Ağaçlar yapraklarını döktüler. ( YANLIŞ )

Ağaçlar yapraklarını döktü. ( DOĞRU )

* Devlet büyüklerinden bahsederken saygıyı belirtmek için özne üçüncü tekil yüklem üçüncü çoğul olur.

Sayın Turgut Özal Adapazarı’na geldiler. ( DOĞRU )

Sayın Turgut Özal Adapazarı’na geldi. ( YANLIŞ )

B- Yardımcı öğeler :

B-1- Nesne : Cümlede yüklemin bildirdiği işten etkilenen sözcüklere denir.

a) Belirtisiz nesne : İsmin yalın halinde bulunan sözcükler belirtisiz nesne görevindedir.

Araba yolda karınca ezdi.

özne bel.siz. nes. yüklem

Annem babama mektup yazdı.

özne bel.siz. nes. yüklem

Belirtisiz nesneyi bulmak için yükleme veya fiilimsiye “Ne” sorusu sorulur.

Öğretmen sınıfa girip tebeşir istedi.  Ne istedi --- tebeşir ( B.siz Nesne )

özne bel.siz. nes. yüklem

( Ben ) // Ders çalışırken arkadaşıma kalem verdim.

gizli özne bel.siz. nes. bel.siz. nes. yüklem

Sigara içerken örtü yandı.

özne bel.siz. nes. yüklem

Babam tavuk alıp ızgara yaptı.

özne bel.siz. nes. bel.siz. nes. yüklem

( Ben ) // Ders çalışmamayı öğrendim.

gizli özne bel.siz. nes. yüklem

b) Belirtili nesne : İsmin –i halinde bulunan sözcükler belirtili nesne görevindedir. Belirtili nesneyi bulmak için yükleme veya fiilimsiye “Neyi – kimi” soruları sorulur.

( Ben ) // Evde kitabı görünce odaya kaçarım.

gizli özne bel.li. nes. yüklem

( Sen ) // Öğretmenin defterini alıp kopya çektin.

gizli özne bel.li. nes. bel.siz. nes. yüklem

( O ) // Okulda onu sınıfa kapattı.

gizli özne bel.li. nes. yüklem

( Siz ) // Balıkları görünce aklınızı kaybedersiniz.

gizli özne bel.li. nes. bel.li. nes. yüklem

( Ben ) // Top oynarken camı kırdım.

gizli özne. bel.siz. nes. bel.li. nes. yüklem

B-2- Tümleç : Cümlede yüklemin anlamını tamamlayan sözcüklere denir.

a) Dolaylı tümleç : İsmin -e, -de, -den halindeki sözcükler dolaylı tümleçtir.

Annem eve geldi.  Nereye geldi --- eve

özne dol.tüm. yüklem

Biz okulda uyuduk.  Nerede uyuduk --- okulda

özne dol.tüm. yüklem

Araba hızla yoldan geçti.  Nereden geçti --- yoldan

özne dol.tüm. yüklem

( Ben ) // Okulda çekirdek yerken dişimi kırdım.

gizli özne dol. tüm. bel.siz. nes. bel.li. nes. yüklem

( O ) // Çocukları eve kapatıp köye gitti.

gizli özne bel.li. nes. dol.tüm. dol.tüm. yüklem

b) Zarf tümleci : Cümlede yer, durum, azlık çokluk, zaman bildiren sözcükler zarf tümlecidir.

Annem dün alışveriş yaptı.  Ne zaman alışveriş yaptı --- dün

Özne zar. tüm. yüklem

Okulda çocuklar yaramaz oldular.  Nasıl oldular --- yaramaz

dol.tüm özne zar. tüm. yüklem

Ben ödevime çok çalıştım.  Ne kadar çalıştım --- çok

özne dol. tüm. zar. tüm. yüklem

Biz içeriye girdik.  Nereye girdik --- içeriye

özne zar. tüm. yüklem

Not : “Nereye” sorusuna cevap veren sözcük ( ileri, geri, aşağı, yukarı, içeri, dışarı, sağa, sola, alt, üst, ön, arka, yan ) den biri olduğunda zarf tümlecidir.

Not : Bütün bağ fiiller zarf tümlecidir.

Babam sopayı kafama hızla vurdu.

özne bel.li nes. dol. tüm. zar. tüm. yüklem

Öğretmen dün Ayşe’ye çok kızdı.

özne zar. tüm. dol. tüm. zar. tüm. yüklem

c) Edat tümleci :

* “İle – için” sözcükleri edat tümlecidir. Bu sözcükler kendilerinden önceki sözcük ile beraber yazılırlar. Edat tümlecini bulmak için yüklem veya fiilimsiye “neyle – kiminle – ne için – kimin için” soruları sorulur.

Öğretmen sopa ile bana vurdu.

özne eda. tüm. dol. tüm. yüklem

( Ben ) // Annem için çarşıdan çiçek aldım.

giz. özne eda. tüm. dol. tüm. bel.siz. nes. yüklem

( Sen ) // Ayşe ile okulda top oynadın.

giz. özne eda. tüm. dol. tüm. bel.siz. nes. yüklem

Cümle çeşitleri

Yüklemlerine göre Yapılarına göre Anlamlarına göre Öğelerinin dizilişine göre

İsim Fiil Basit Bileşik Olumlu Olumsuz Kurallı Devrik

Sıra ve bağlı Ünlem Şart Soru

A- Yüklemlerine göre cümleler :

A-1- İsim cümlesi : Yüklemi isim soyundan olup ek fiil alan cümlelere denir.

Bugün hava çok sıcaktı. ( sıcakmak ) anlamsız

ek fiil

A-2- Fiil cümlesi : Yüklemi çekimli fiil olan cümlelere denir. Türemiş fiilde kurulan cümlelerde fiil cümlesidir.

Sen çok gülüyorsun.

Fiil

B- Yapılarına göre cümleler :

B-1- Basit cümle : İçinde bir eylem bulunan, tek hüküm bildiren cümlelere denir.

Ben okulda bir top buldum.

fiil

Annem bütün çamaşırları yıkadı.

fiil

Kardeşim arabayı dama çıkardı.

fiil

B-2- Bileşik cümle : İçinde fiilimsi bulunan, birden fazla hüküm bildiren cümlelere denir.

Eve giderken sana uğrayıp kitap alacaktım.

fiilimsi fiilimsi fiil

B-3- Sıra ve bağlı cümle :

a) Sıra cümlesi : Aynı zamanlı fiillerle kurulmuş birkaç cümlecikten oluşan cümlelere denir.

Babam sabah kalkar , yüzünü yıkar, çantasını alır, işine gider.

fiil fiil fiil fiil

b) Bağlı cümle : İçinde bağlaç bulunan cümlelere denir.

Biz ekmek ve peynir aldık.

bağlaç fiil

c) Sıra ve bağlı cümle : Sıra cümleleri ile bir bağlaçtan oluşan cümlelere denir.

Ben kalktım, ayağımı kaldırdım ve ona vurdum.

fiil fiil bağlaç fiil

C- Anlamlarına göre cümleler :

C-1- Olumlu cümle : Anlamca olumluluk bildiren cümlelere denir.

Biz bugün şarkı söyledik.

olumlu

* Yüklemi “-mamış değil” sözcükleri ile biten cümleler olumludur.

Benim arkadaşım maça gitmemiş değildi.

olumlu

* Yüklemi “Yok değil” sözcükleri ile biten cümleler olumludur.

Senin aradığın kitap yok değil.

olumlu

* Yüklemi “Yok yoktur” sözcükleri ile biten sözcükler olumludur.

Bizim evde yok yoktur.

olumlu

C-2- Olumsuz cümle : Anlamca olumsuzluk bildiren cümlelere denir.

* Yüklemi olumsuzluk eki alan cümleler olumsuzdur.

Biz bugün kitap okumadık.

olumsuz

* Yüklemi “Yoktur” sözcüğü ile biten cümleler olumsuzdur.

Onun kardeşinde kalem yoktur.

olumsuz

* Yüklemi “Değil” sözcüğü ile biten cümleler olumsuzdur.

Senin kardeşin çalışkan değil.

olumsuz

* “Ne ne” bağlacı ile kurulan cümleler olumsuzdur.

Sabahtan beri ne gelen ne giden var.

bağlaç bağlaç

C-3- Soru cümlesi : Soru bildiren cümlelere denir.

* Soru edatı ile kurulan cümleler soru cümlesidir.

Babam okula gitti mi?

* Soru sıfatı ile kurulan cümleler soru cümlesidir.

Sen hangi kitabı okudun?

* Soru zamirleri ile kurulan cümleler soru cümlesidir.

Sen bugün kimi dövdün?

* Soru zarfları ile kurulan cümleler soru cümlesidir.

Sen bu ödevi niçin yapmadın?

* Soru cümlesinin sonuna kesin hüküm bildiren sözcük gelirse o cümle soru cümlesi olmaz.

Sen o kitabı aldın mı bilmiyorum.

C-4- Şart cümlesi : İçinde dilek-şart kipi eki almış fiiller bulunan cümlelere denir.

Hava açarsa kıra gideriz.

C-5- Ünlem cümlesi : Hayret, şaşkınlık, korku, heyecan, öfke gibi duyguları yansıtan cümlelere denir.

Aman, ne kötü yazı !

Ç- Öğelerinin dizilişine göre cümleler :

Ç-1- Kurallı cümle : Yüklemi sonda bulunan cümlelere denir.

Ben kitabı okudum.

Ç-2- Devrik cümle : Yüklemi başta veya ortada bulunan cümlelere denir.

Gitti bugün babam okula.

Fiil çatısı

Bir fiilin özne ve nesne alışına göre incelenmesine fiil çatısı denir.

Düştü. Kim düştü? --- O düştü. ( cevaplı )

Kimi düştü? --- anlamsız ( cevapsız )

Neyi düştü? --- anlamsız ( cevapsız )

- “Kim” sorusuna cevap verdi, özne almış oldu --- Etken fiil

- “Neyi” sorusuna cevap veremedi, nesne almamış oldu --- Geçişsiz fiil

Yazdı. Kim yazdı? --- O yazdı. ( cevaplı )

Neyi yazdı? --- Yazıyı yazdı ( cevaplı )

- Özne aldı --- Etken fiil

- Nesne aldı --- Geçişli fiil

Çatı

Nesne alışlarına göre Özne alışlarına göre

Geçişsiz Geçişli Etken Edilgen Dönüşlü İşteş

Oldurgan Ettirgen

A- Nesne alışlarına göre fiiller :

A-1- Geçişsiz fiil : Nesnesi olmayan fiillere denir. Fiile “kimi” sorusu sorulur. Cevap alınmazsa o fiil geçişsizdir.

Düştü  Kimi düştü? ( cevapsız ) Öldü  Kimi öldü? ( cevapsız )

( geçişsiz ) ( geçişsiz )

Üşüdü  geçişsiz Yattı  geçişsiz

Öksürdü  geçişsiz Uyudu  geçişsiz

Oynadı  geçişsiz Pişti  geçişsiz

A-2- Geçişli fiil : Nesne alan fiiller geçişli fiillerdir. Fiil insanla ilgili ise “Kimi”, insanla ilgili değilse “neyi” sorusu sorulur. Cevap alınırsa fiil geçişlidir.

Kırmış  Neyi kırmış? ---- Camı kırmış ( cevaplı ) ( geçişli )

Ezdi  geçişli Kırdı  geçişli

Ekti  geçişli Boyadı  geçişli

Sürdü  geçişli Sattı  geçişli

A-1-1- Oldurgan fiil : Geçişsiz fiillerin geçişli hale getirilmesine denir.

Düştü.  Kimi düştü? --- ( cevapsız ) ( geçişsiz )

* Geçişsiz fiil köküne ( -t, -ır, -tır ) eklerinden biri getirilerek fiil geçişli yapılır.

Düş – ür – dü  Kimi düşürdü? --- Onu düşürdü ( cevaplı ) ( geçişli )

Öldü  geçişsiz Öldürdü  Geçişli

Üşüdü  geçişsiz Üşüttü  Geçişli

Yattı  geçişsiz Yatırdı  Geçişli

Pişti  geçişsiz Pişirdi  Geçişli

A-2-1- Ettirgen fiil : Geçişli fiillerin başkasına yaptırılmasına ettirgen fiil denir.

Kırmış  Neyi kırmış? --- Camı kırmış ( cevaplı ) ( geçişli )

* Geçişli fiil köküne ( -t, -ır, -tır ) eklerinden biri getirilerek fiil ettirgen yapılır.

Kırmış  Geçişli Kırdırdı  Ettirgen

Ezdi  Geçişli Ezdirdi  Ettirgen

Sildi  Geçişli Sildirdi  Ettirgen

B- Özne alışlarına göre fiiller :

B-1- Etken fiil : Öznesi olan fiillere denir. Fiile “kim” sorusu sorulur.Cevap alınırsa fiil etkendir.

Verdi  Kim verdi? ---- O verdi ( cevaplı ) ( etken )

Satmış  Etken Kırdı  Etken

Gezecek  Etken Durmuş  Etken

Verir  Etken Öldü  Etken

B-2- Edilgen fiil : Öznesi olmayan fiillerdir.

* Etken fiil köküne ( -il, -ıl, -ül, -ul, -n ) eklerinden biri getirilirse o fiil edilgen olur.

Gezdi  Kim gezdi? --- O gezdi ( cevaplı ) ( etken )

Gez – il – di  Kim gezildi? --- ( cevapsız ) ( edilgen )

Kırdı  Etken Kırıldı  Edilgen

Gördü  Etken Görüldü  Edilgen

Vurdu  Etken Vuruldu  Edilgen

* Edilgen fiillerde nesne öznenin yerini tutar. Buna sözde özne denir.

Kapı vuruldu.

s. ö. edilgen

* Fiile “kimin tarafından” sorusu sorulur. “Belli değil” yanıtı alınırsa o fiil edilgendir.

Attı  Etken Atıldı  Edilgen

Çattı  Etken Çatıldı  Edilgen

Yıkadı  Etken Yıkandı  Edilgen

Boyadı  Etken Boyandı  Edilgen

Yazdı  Etken Yazıldı  Edilgen

B-3- Dönüşlü fiil : Öznenin yaptığı iş tekrar özneye dönüyorsa o fiil dönüşlüdür.

* Etken fiil köküne -n eki getirilirse dönüşlü olur.

* Fiile “kimin tarafından” sorusu sorulur.”Kendi kendine” cevabı alınırsa o fiil dönüşlüdür.

Ayşe yıkandı.  Kimin tarafından yıkandı? --- Kendi kendine yıkandı ( dönüşlü )

Çamaşır yıkandı  Kimin tarafından yıkandı? --- Belli değil ( edilgen )

Annem tarandı  Dönüşlü

Zeynep süslendi  Dönüşlü

Not :Bütün dönüşlü fiiller nesne alışlarına göre geçişsizdir.

B-4- İşteş fiil : Etken fiil köküne -iş, -ış, -uş, -üş eklerinden biri getirilerek elde edilir.

* Özne birden fazla olduğu halde yüklem çoğul eki almaz.

Kuşlar uçtu.  Etken Kuşlar uçuştu  İşteş

Kuzular meleşti  İşteş

Kadınlar ağlaştı  İşteş

Kızlar gülüştü  İşteş

Not : Bütün işteş fiiller nesne alışlarına göre geçişsizdir.

VURGU

Bir sözcükte bir hecenin diğerlerine göre veya bir cümlede bir sözcüğün diğerlerine göre daha kuvvetli söylenmesine vurgu denir.

1- Hece vurgusu :Bir sözcükte bir hecenin diğerlerine göre daha kuvvetli söylenmesine denir.

a) Türkçe sözcüklerde vurgu genelde son hecededir.

Kapı Madalya Tebeşir

b) Yer adlarında vurgu ilk heceye doğru kayar.

Malatya İstanbul Türkiye

c) Soru sıfatlarında vurgu ilk hecededir.

Hangi Kaçar Kaçıncı

ç) Pekiştirme sıfatlarında vurgu ilk hecededir.

Bembeyaz Masmavi Mosmor

d) Tek heceli sözcüklerde vurgu olmaz.

Be se o va dık

e) Çoğul ekleri vurguyu üzerine alır.

Kapılar Madalyalar Tebeşirler

f) Fiillerde zaman ekleri vurguyu üzerine alır.

Geldim Yazarım Çizeceğim

g) Bileşik zaman ekleri vurguyu üzerine almaz.

Gelmiştim Yazarmışım Gelecekse

ğ) Soru ekleri vurgulanmaz. Vurgu ekten önceki hecededir. G

elecek mi Almış mı Gördü mü

h) İyelik ekleri vurguyu üzerine alır.

Benim Senin Onun

2- Cümle vurgusu : Bir cümlede bir sözcüğün diğerlerine göre daha kuvvetli söylenmesine denir.

- Bir cümlede anlatılmak istenen en önemli duygu vurgulu sözcüktedir.

- Cümlede vurgulu sözcük her zaman yüklemden bir önceki sözcüktür.

Babam yarın uçakla Ankara’ya gidecek.

Babam yarın Ankara’ya uçakla gidecek.

Babam Ankara’ya uçakla yarın gidecek.

TONLAMA

Şiir veya düz yazı okunurken sesin alçaltılıp yükseltilmesine tonlama denir.

- Şiirlerde dize sonuna doğru ses yükseltilir.

- Soru cümlelerinde cümle sonuna doğru ses yükseltilir.

NOKTALAMA İŞARETLERİ

1- NOKTA ( . ) : Tamamlanmış cümlelerin sonuna nokta konur. Ben bugün eve gittim.

- Rakamlardan sonra konarak -inci ekinin yerini tutar. 5.sınıf ( 5’inci sınıf )

- Kısaltmaların sonuna konur.

Gön. Say.

- Tarih ve saatleri belirtirken kullanılır.

27.11.1990 saat 14.30

- Sayılarda bölükler arasına konur.

9.918 10.000

2- VİRGÜL ( , ) : Eş görevde sözcükler arasına konur.

Annem bana kitap, defter aldı.

- Uzun cümlelerde özneden sonra konur. Öğretmen, okuldan çıktıktan sonra bakkala uğrayıp alış veriş yaptı.

- Mektuplarda hitap cümlelerinden sonra konur.

Sevgili anneciğim, …

- Ondalık sayılarda tam sayıları ayırmada kullanılır.

213,123

- Tekrarlanan sözcükler arasına konur.

Akşam, yine akşam, yine akşam ….

3- NOKTALI VİRGÜL ( ; ) : Birbirine bağlı cümleleri ayırmada kullanılır.

At ölür meydan kalır ; yiğit ölür şan kalır.

- Aralarında virgül bulunan söz gruplarının arasına konur.

Annem tabak, çatal, kaşık ; masa, sandalye, koltukları temizledi.

- İki cümleyi anlamca bağlayan ve fiilden sonra gelen bağlaçlardan önce konur.

Size gelirim ; fakat fazla kalmam.

4- İKİ NOKTA ( : ) : Örnek ve açıklamalı cümlelerde kullanılır.

Türkiye yedi bölgeye ayrılır : Akdeniz , Ege ….

- Başkasından aktarılan sözlerden önce konur.

Atatürk : “Ne mutlu Türküm diyene” dedi.

5- ÜÇ NOKTA ( … ) : Örneklerin devamını göstermek için kullanılır.

Babam nar, muz, portakal …

- Bitmemiş cümle sonlarına konur.

Yanına gelirsem …

- Söz sırasında söylenmesi istenmeyen sözcükler yerine konur.

Ahmet öyle bir … çocuktur.

6- SORU İŞARETİ ( ? ) : Soru bildiren cümlelerin sonuna konur.

Sen daha gitmedin mi?

7- ÜNLEM İŞARETİ ( ! ) : Ünlem bildiren cümlelerin sonuna konur.

Aman, ne tembel çocuk !

8- KESME İŞARET ( ‘ ) : Kısaltma ve sayılardan sonra gelen ekleri ayırmada kullanılır.

TBMM’den A’dan Z’ye 1921’de

- Özel isimlere getirilen çekim eklerini ayırmada kullanılır.

Ahmet’i gördüm.

9- TIRNAK İŞARETİ ( “ ) : Yazılı anlatımda başkasına ait sözler tırnak içine alınır.

Babam bana “Buraya gel” dedi.

- Önemini belirtmek istediğimiz sözlerde kullanılır.

“Zenginlik” önemli bir kavram değildir.

10- DÜZELTME İŞARETİ ( ^ ) : Yabancı dilden dilimize giren sözcüklerde kullanılır.

Lâmba

-Yazılışları aynı anlamları farklı sözcükleri ayırmada kullanılır.

Adet --- Âdet

11- PARANTEZ ( ( ) ) : Bir sözcüğün anlamdaşı verilirken kullanılır .

Ben cümle ( Tümce ) nedir bilmiyorum.

- Açıklamalarda kullanılır.

Konya’da tahıllar ( Buğday, arpa, yulaf ) tır.

12- KISA ÇİZGİ ( - ) : Satır sonuna sığmayan sözcükleri bölmede kullanılır.

- Eklerin önüne konur.

-lik -in -n -di

- Anlam ortaklığı bulunan gruplar arasına konur.

1990-1991 öğretim yılı

KISALTMALAR

* Kuruluş adlarında ilk harfler alınır. Aralara nokta konulmaya bilir.

TCDD TBMM TOBB

* Bir sözcük kısaltılırken ilk üç harfi alınır.

Matematik  Mat. Fizik  Fiz.

* Bileşik sözcükler kısaltılırken ilk sözcük aynen yazılır ikinci sözcüğün ilk harfi yazılır.

Gökbilim  Gökb.

ŞİİR

Nazmın güzel söylenmiş ve sanat değeri taşıyan şekline denir.

Dize ( Mısra ) : Şiirlerdeki her satıra dize denir.

Beyit : Şiirlerde ikişer dizelik bölümlere denir.

Kıta ( Dörtlük ) : Şiirlerde dörder dizelik bölümlere denir.

Manzume : Duyguların dizelerle anlatıldığı yazılardır.

- Dize başlıkları büyük harf olur.

- Genelde cümleler devriktir.

Nazım : Ölçülü ve kafiyeli yazılara denir.

Jest : El kol hareketleri ile yapılan konuşmalara denir.

Mimik : yüz hareketleri ile yapılan konuşmalara denir.

Pandomim : El ve yüz hareketleri ile yapılan konuşmalara denir.

Anonim eser : Yazarı belli olmayan ve halkın ortak malı olan eserlere denir.

Şiirler 5 grupta toplanır.

1- Pastoral şiir : Doğa güzelliklerini ve kır manzaralarını anlatan şiirlere denir.

2- Epik şiir : Savaş alanlarını ve kahramanlık olaylarını anlatan şiirlere denir.

3- Lirik şiir : Sevilen bir varlığa karşı duyulan bağlılığı anlatan şiirlere denir.

4- Didaktik şiir : eğitici ve öğretici nitelik taşıyan şiirlere denir.

5- Dramatik şiir : Sahne olaylarını anlatan şiirlerdir.

Uyak ( Kafiye ) : Dize sonlarındaki ses benzerliğine denir. 5 çeşit uyak vardır.

1- Yarım uyak : Dize sonlarındaki ses benzerliği tek bir harf olursa bu yarım uyaktır.

Bir kent ki etrafı surlarla kaplı

Ortasında kocaman görkemli bir kapı

2- Tam uyak : Dize sonlarındaki ses benzerliği bir sesli bir sessiz harf olursa bu tam uyaktır.

Hiç yolcusu yokmuş gibi alır sessizce yol

Sallanmaz o kalkışta ne bir mendil ne bir kol

3- Zengin uyak : Dize sonlarındaki ses benzerliği bir sesli bir sessiz sınırını aşarsa bu zengin uyaktır.

Günler kısaldı Kanlıca’nın ihtiyarları

Bir bir hatırlamakta geçen sonbaharları

4- Redif uyak : Dize sonlarında uyaktan sonra gelen yazılış ve anlamları aynı olan sözcüklere denir.

Mert dayanır, namert kaçar

Meydan gümbür gümbürlenir

Şahlar şahı divan kaçar

Divan gümbür gümbürlenir

5- Cinas uyak : Dize sonlarında yazılışları aynı anlamları farklı sözcüklere denir.

Hey oynayan yavrular ( küçük çocuklar )

Ağaçta kuş yavrular ( Yavru yapar )

Ellerin derdi biter

Benim derdim yavrular ( Çoğalır )

Vezin : Şiirdeki ölçü birimine denir.

1- Hece vezni : Dizelerdeki hece sayısı eşitliğine denir.

Yücelerden yücesin 7’lik vezin

Kimse bilmez nicesin

İncecikten bir kar yağar 8’lik vezin

Tozar Elif Elif diye

- Şiirin tüm dizelerinde hece sayısı eşittir.

- Hece veznine halk arasında ( parmak hesabı ) denir.

- Türklerin milli veznidir.

- Hece vezni ile yazılan şiirlerde her dizede belli bir sözcükten sonra durulur. Buna durak denir.

2- Serbest ölçü : Dizelerde hece sayıları eşit olmazsa buna serbest ölçü denir.

Bir sabah duyuldu Sultan Mehmet 10 hece

Gemilerin karadan yüzdürdü 11 hece

Dağlar taşlar inledi 7 hece

Emret 2 hece

YAZI TÜRLERİ

1- Masal : Olağanüstü olayları anlatan halk hikayelerine denir.

- Masallar gerçek dışı olayları inceler.

- Tekerlemelerle başlar tekerlemelerle biter.

- Yazarı belli değildir.

- Olayların yer ve zamanı belli değildir.

- Masal kahramanları dev, keloğlan, cüceler, padişah ve çocuklarıdır.

2- Hikaye ( Öykü ) : Yaşanmış veya yaşanması mümkün olan olayları yer, zaman, şahıs göstererek anlatan yazılara denir.

- Hikayelerde olayı sürükleyen kişiye hikayenin kahramanı denir.

- Hikayelerde olay ve kahraman tektir.

3- Roman : Hikayenin genişletilmiş şekline denir. Olay ve kahraman birden fazladır.

4- Anı ( Hatıra ) : Başımızdan geçen olayların sonradan hatırlanarak kaleme alınmasına denir. Genelde askeri, ekonomik, tarihi ve kültürel konularda anı yazılır. Anılar beli bir zaman sonra tarihi belge niteliği kazanır.

5- Makale : Herhangi bir konu hakkında yazarın kişisel görüş ve düşüncelerini açıklayan yazılardır. Konu en ince ayrıntısına kadar incelenir. Yazar görüşlerini örneklerle anlatır. Gazetelerin ilk sayfalarında çıkan makalelere baş makale, baş makale yazarlarına baş yazar denir.

6- Fıkra : Güncel bir konu hakkında yazarın kişisel görüş ve düşüncelerini açıklayan yazılardır. Konu derinlemesine incelenmez. Yazar görüşlerini örneklerle kanıtlamaz. Cümleler kısa ve özdür. Gazetelerde çıkan ve okuyucuyu güldüren fıkralara mizahi fıkra denir.

7- Sohbet ( Söyleşi ) : Fikir duygu ve düşüncelerin konuşma havası içinde anlatıldığı yazı türüdür.

8- Söylev ( Nutuk ) : Bir toplum karşısında yapılan ve toplumu coşturmak amacını güden konuşmalardır. Konuşmayı yapan kişiye hatip denir.

9- Eleştiri ( Tenkit ) : Bir eseri veya bir kişiyi ele alan, onun iyi ve kötü yönlerini birlikte açıklayan yazı türüdür. Eleştiri yapan kişiye eleştirmen denir.

10- Biyografi : Tanınmış kişilerin hayatlarını anlatan yazılardır.

11- Otobiyografi : Kişinin kendi hayat hikayesini kendisinin yazmasına denir.

12- Bibliyografi : Bir yazarın herhangi bir eserini tanıtan yazılara denir.

13- Tasvir ( Betim ) : Yazıyla resim yapma sanatıdır. Görülenlerin ve özelliklerin yazıyla anlatılmasıdır. İnsan tasvirlerine ( Portre ) denir.

14- Fiziki portre : İnsanın dış görünüşü saç ve ten rengini, giyimin, boyunu anlatan yazılardır.

15- Ruhsal portre : İnsanın karakterini, alışkanlıklarını, huylarını anlatan yazılardır.

16- Gezi yazısı : Gezilip görülen yerlerin özelliklerini, insanların yaşantısını, ekonomik ve kültürel durumlarını anlatan yazılardır.

17- Mektup : Dost ve akrabalar arasında haberleşmek amacıyla yapılan yazışmalara denir.

18- Tiyatro : Hayat olaylarının sahnede kişilerce canlandırılmasına denir.

19- Fabl : İnsanlar arasında geçen olayları hayvanlar arasında geçiyormuş gibi gösteren yazılara denir. Bu yazı türünde hayvanların insanlar gibi konuşturulmasına kişileştirme denir.

20- Destan : Milletlerin tarihlerinde derin izler bırakan savaş, deprem, sel felaketi gibi olayları inceleyen olağanüstü halk hikayelerine denir. Türklerin : Gök-Türk, Uygur, Oğuz destanları vardır.

21- Mit : Tarih öncesi devirlere ait olağanüstü olayları anlatan yazılardır.

22- Mitoloji : Mitleri inceleyen bilimdir.

23- Adapte : Yabancı dille yazılmış bir eserin Türkçe’ye çevrilmiş halidir.

24- Röportaj : Bir konunun, konunun uzmanı olan bir kişiyle önceden randevu alınarak konuşulması ve konuşulanların yazılmasına denir.

25- Açık oturum : Bir konunun, konuyla ilgili kişiler tarafından toplum karşısında tartışılmasına denir.

26- Sempozyum : Toplumu ilgilendiren bir konunun, konu ile ilgili kişilerce doğruyu bulmak amacıyla tartışılmasına denir.

27- Panel : Önceden tespit edilen bir konunun dinleyiciler önünde tartışılmasıdır.

28- Forum : Bir konunun deneyimli ve usta kişilerce konu dışına çıkmadan dinleyicilerle konuşulmasıdır.

29- Dilekçe : Resmi kuruluşlar arasında yapılan yazışmalardır.

TÜRKÇE’DE SÖZCÜK TÜRLERİ

Türkçe’de sözcükler 8 gruba ayrılır.

1- İsim ( Ad )

2- Sıfat ( Ön ad )

3- Zamir ( Adıl )

4- Fiil ( Eylem )

5- Zarf ( Belirteç )

6- Edat ( İlgeç )

7- Bağlaç

8- Ünlem

NEDEN YABANCI DİL ÖĞRENEMİYORSUNUZ?

YABANCI DİLİ NİÇİN ÖĞRETEMİYORUZ? YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE İLETİŞİMSEL DİL ÖĞRETİM YÖNTEMİNİN İNCELENMESİ ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA

Yazar : Cem ÖZKURT

Geçen zaman içerisinde Dil Öğretimi Yöntemleri birçok değişikliğe uğramıştır.Bu çalışmada, var olan birçok dil öğretimi yaklaşımının...

More