Düşün , Merak Et , Hayal Kur.









SÖZLERİM




Şikayet etmeye hakkı olanlar şikayet edilmeyenlerdir.

Mutluluğu arama, günün birinde biri onu sana verecektir.

Saygı herşeydir.

Tekrar oku anlayacaksın.

Duygularımı sabitlediğimde durağanlığın aksine ışık hızıyla uzayın sonsuzluğunu keşfetme isteğim artıyor.

Ya ben hayatı alırım ya da ben hayatı.

Karnı aç olan insandan korkma Haline şükreder. Gözü aç olandan kork. Tehlikelidir..

Bazen iki laf muhabbet tonlarca ağırlığı alıyor üzerinden ve yerine tüyden kanat bırakıyor.

Şeytan al başını git diyor. Madem şeytansa neden doğru bir şey söylüyor?

Dürüst insanlarla dürüst insanların anlaşamaması benim yüzümden..

Yazıyorum. Duvar üzerime yıkılıyor. Sonra üzülüyorum. Duvarın umurunda değil.

Yakın eğer en uzakla anlam kazanıyorsa ve siz sabit duruyorsanız bir adım kadar yakın bir ışık yılı kadar uzaktasınız.

Akıllanmam için hasret mi gerek yoksa hasrete rağmen mi akıllanmam. Veya zor mudur bu kadar Nirvana'ya ulaşmam kendi sessizliğimde..

Bana bir şey sorduklarında veya danıştıklarında bazen kendimi kitaplığın tozlu raflarında cansız, ruhsuz, hiç bir işe yaramayan ama yardımcı olmak için sayfalarını parçalamaya çalışan bir ansiklopedi gibi hissediyorum.

Yüksekten düşerken pişman olduysan atlamaktan yine de geride güzel şeyler varmış diyebilirsin

Şöyle bir sonuca vardım. Duygu geliyor akıl gidiyor. Akıl geliyor duygu gidiyor. Ve duygu mantık kelimesinin arkasına saklanmaya çalışıyor..

Bırak aklın başından gitsin. Akıllanıp geriye dönecektir.

Şimdiye kadar mutluluk veya mutsuzluktan hangisinin başarıyı getirdiğinden şüphelerim vardı. Artık biliyorum ki her ikisini de yönetebildiğinde sadece mutluluk ve başarı döngü haline geliyor.

Ben şahsen bir yerlere ait olup kimlik sahibi olmaktansa hep bir yerlerin benden dolayı kimlik sahibi olmasını istedim..

İlkokuldayken biten kalem ve silgime bakıp kullandıkça bitmeyen hatta fazlalaşan bir şey bulmalıyım diye düşünmüştüm. O günden beri düşündükçe düşüncelerim, okudukça okuyacağım kitap sayısı fazlalaşıyor..

Hüzünlendiğinizde sizi hüzünlendiren objeden kaçmayın. Aksine düşünün ve mutlu hissedin. En azından acı veren sebeplerden birini yenmiş olacaksınız. .

Ben akıllıyım derken bana inanmayorsun da sen aptalsın dediğimde neden inanıp sinirleniyorsun.

Ben içimdeki ateşi keşfetmişim. Hangi su bu güzelliği söndürebilir ki!.

Gidenin arkasından hala sevdiğini söyleyebiliyorsan yanlış nerede? Sevgi ticari bir meta mıdır ki almayan kötü müşteri olsun?.

Bazen dört saat boyunca konuşursunuz. Arada iki saniyelik bir cümle ömrünüzü şekillendirmeye yeter. Ömrü kaybetmemek için iki saniyeyi hzırlayan o dört saati de kaybetmemeyi göze almak gerekir..

Ben insanoğlundaki en büyük eksikliği keşfettiğimi sanıyorum.İnsan ilişkilerini belirleyen en büyük kriterlerden biri neşeliyken kimseyi düşünmemeniz aksine hüzünlüyken sizi hüzünlendiren kişiyi aklınızdan çıkarmamanız. Hatayı hata ile düzeltmeye çalışmak majör hata..

Fikirlerimin başkaları için doğru ve uygulanabilir olması kendim için yanlış netice ile sonuçlansa bile beni mutlu hissettiren nadir insanlardan biri olduğumu kabul etmemi sağlıyor. Bence bu gerçekten iyi bir şey.

Kütüphanen kapalı kitaplarla dolu olacağına açık bir kitap devamlı yanında bulunsun daha çok şey öğrenirsin..

Öyle bir hale getirin kendinizi ki ruhunuz sıkışınca sağlıklı düşünme merkeziniz otamatik olarak devreye girsin. Rahatlarsınız..

Her ne kadar beyin vücudu yönetiyor görünse de gerçekte kalp onu dinlemeyip kendi başına buyruk çalışıyor. Beynin akıllanması kalbin her seferinde aptallaşmasını engelleyemiyor. Her konuda akılla kalbin senkronizasyon sıkıntısını aşmak gerektiğine inanıyorum..

Nasıl tanıyıp anlatmış bütün şairler beni, ya ressamlar nasıl da benzetmişler eserlerini bana..

Güneşte bir yer sahibi olamayınca bile üzülen insanlar var bu dünyada. Ben mesela hayatım boyunca hep o yerin sahibi olmak istemiştim..

Bin yılda dünyaya uğrayan bir kuyruklu yıldızın anlamı ömür boyu kaçan bir fırsat olarak değerlendirilebilir..

Ağlamak iyi bir şeydir. Ateşe elini değdirmeseydin tehlikeli olduğunu hiç bir zaman öğrenemeyecektin..

Bir şey öğrenmek istediğinizde yardım almak istemiyorsanız demek siz o konuyu iyi biliyorsunuzdur. Hatta hiç bilmiyorsunuzdur..

Kendim aklım kendime yetecekse eğer mutluluk yanımdaymış gibi uzaklarda bir yerdedir..

Söylediklerimden anlam çıkarmaya çalışmayın. Onlar da kendim gibidir. Muhakkak bir anlamı vardır..

Çok önemli bir şey keşfettim. Vücut yorgun olunca beyin, beyin yorgun olunca vücut çalışmak istemiyor..

Ben kendimi yazmaktan alamıyorum. Marketten alacağım deyip havayı soğutmanın yolunu buldum..

Sadakat kriteri önde geliyorsa beyaz atlı prens en az iki saat önde olduğu için söz konusu edilmiyordur..

İnsanı kendi içi ısıtmalı. Güneş değil..

Issız adaya düşsem bile orası ıssız ada olamaz. Hayallerim verdır yanımda..

Enteresandır. Sabaha karşı deniz kenarında denizi göremeyince panikledim. Halbuki gecenin karanlığındanmış..

Bana göre gençlerin başlıca problemi merdivenin ilk basamağını atlayamazken zirvedeki çiçeği koparmak istiyorlar..

Pinokyo'nun yazarına güvenim kalmadı. Hiç kimsenin burnu uzamıyor..

Sevmediğin kişilerle aşk yaşaman şart değil. Paylaşmak ondan da değerli..

Neden nostalji yapayım ki. Aynı şeyleri şimdi de hissedebiliyorum..

Bugün kaçıncı hüzünlenmem yine.Halbuki güneşin zaptı yakındı kendi onurumuzun nerede olduğunu bilebilseydik..

Hep filozof olmayı istemiştim. Baktım ki yeri geldiğinde onlar da üzülüyor, kendilerine bile faydaları yok. En iyisi ben kendim olayım dedim..

Türk halkı lüks bir restoranda başkalarının salaş bir yerde kendi hayatını gözden geçiriyor. Bu yüzden ben hep ayağı kırık masaları olan köhne yerleri tercih ederim..

TAM sinirleneceğim aklıma olgunlaştığım geliyor. TAM olgunlaştım diyeceğim aklıma sinirlendiklerim gelişyor. Beynim TAMlarla doldu..

Tasavvufa bakıp çıkayım dedim. Mevlana kimse gelmeyince benden önce ayrılmış..

Yalnızlık keşke fiziksel olsaydı. O zaman kimse yalnız kalmazdı. .

Hani hızla giderken aklınıza bir şey gelip birden geriye dönersiniz ya. İşte tam da bugün aklıma bir şey gelmesini aklıma getirdim..

En azından uzay problemleri de çözülebilir. İnsan problemlerine benzemez..

Beslenmekten söz açmışsam ve senin de aklına sadece miden gelirse biz ayrı dünyaların insanıyız..

Teknolojinin ruhu yok ki..

Arabanın tekerleği yerine küp koymaya kalkarsan yabancı dil öğrenemezsin..

Engizisyon mahkemelerini bilmeden bilim adamlarının mücadelesini anlayamazsın..

Filozof olsaydım eğer kendin fırsat olduğunda değil sen fırsatları değerlendirdiğinde mutlu olmaya bak derdim..

İmkansızsa eğer umut besleyeceğim başka imkansızlıkların da olduğuna inanıyorum..

Bahçesinde çiçek yetiştirip dışarıdaki çiçekleri ezen insanlar en tehlikelileri..

Üç türlü insan var. Birileri güneşi korumaya diğerleri bitirmeye çalışıyor. Üçüncüler ise dur bakalım ne olacak, ben kimim ,neredeyim diye seyrediyor..

Dışarıdan karanlıktan baktığımda içerideki aydınlık ne güzel görünüyor..

Bir zamanlar nazım vardı biz ve kadın üzerine şiirler yazan. Şimdi erkekler var ben ve erkekim diyen..

Ben aşkı sanat haline getirebilmek için sanatı aşk yapmak gerektiğine inananlardanım..

Devamlı bir insanlık edebiyatı falan. Sanırsın ki hayvanat bahçesinde yaşıyoruz insanlık hasretiyle..

Hayal ettiğiniz insanı düşünün. Sonra kriterlerinize dünya nüfusu yetmesin..

Yanıma üç dürüst kişi verin. En azından birlikte aç kalırız..

Sonra dedim ki aşk hiç bir zaman pişmanlık duymamaktır. Her neyse günlerdir bu lafı söylediğime hala pişmanım.Öyle işte ....

.

Şunu anladım ki yerler bukelamun gibi. Kim oradaysa güzelliğini o kişiden alıyor..

İki Türlü yalnızlık vardır. Birincisi kendi seçiminden, ikincisi nu seçiminden vazgeçirecek hayallerinin gerçekleşmemesinden. İkisi de olmuyorsa yalnızlığın çeşidini arttır. Değişiklik olsun..

Düşündüm ama taşınamıyorum. Bu da beni fazlasıyla sıkıyor..

Annem belediye başkanı olsaydı şehirde tamam teyze lanet olsun ver şu sütü içeyim bari diyerekiçmeyen kalmazdı. Ne yalan söyleyeyim süt konusunda bu kadar inatçı ve takipçi olanını görmedim..

İnsan olsak da hayvanların ne kadar masum olduklarını görebilmemiz çok zor değil..

Arkadaşımın biri artık internette her türlü bilgiye saniyeler içinde ulaşabilirsin diye yazmış. Doğru. Ama benim şaşırmam böyle bir kolaylık olduğu halde öğrenememeyi nasıl nasıl başarıyor olmamız..

Kesinlikle bugünlük yeter diyemeyeceğim bir ülkede yaşıyorum. Çünkü yarını anlatabilmek için bile elli yıl sonrasını anlatacak kadar çaba göstermem gerekiyor..

Ben bilmediğim kadarını öğretmeye çalışıyorum. Ama bana bilmediklerini anlatmaya çalışıyorlar. .

Halkı insanca yaşayan ülkelerde partiler ve kişiler gelir gider sistemler kalır. Benim ülkemde sistemler gelir gider partiler ve kişiler kalır..

Bir çift sözüm var. Önce bir yabancı dil öğrenin. Sonra yapacaklarınızı sıralamak daha kolay olacaktır..

Öğretmenin tarifi zaman içinde kendine ihtiyaç duyurmayan insandır. Ülkeyi yönetenler Atatürk haricinde hiç bir zaman öğretmen olşamadılar ki. .

Saf akıllılar, zeki akıllılar ve kurnaz akıllılar olabilir. Ama aptalları sınıflandıramazsınız. Aptal aptaldır..

Doğduklarında kendiliğinden çalışan beyine sahip insanlar zaman içinde bu beynin çalışmasını nasıl durdurabiliyorlar anlamış değilim..

Facebook yerine şehrin merkezinde herkesin bir duvarı olsaydı ve ben kendiminkine yazıp da ileride hatalarımı görünce o duvarı yıkan ilk ben olsaydım. Olsun bir tek benim duvarımın yeri boş kalsa da bundan gurur duyardım..

Tamam herkesi kucaklayayım da ben insanları kafalarından kucaklamayı seviyorum. kafa yoksa vücutlarını ne yapayım..

hayvanlar ne salak. Bir lokma ekmek ver. Sonra sevmesen de ömür boyu arabaya koş..

Ben diyorum ki sokakta selam verrdiğin insan bile seni dururlandırmalı. Gerisini boşver..

Kişilerin kendilerini unutuyorum. Ne bıraktıklarını asla..

Bulmadığım şey benim için kayıp değildir. Bulduklarım değerlidir. Onları kaybetmemeye çalışırım..

İlkokulda kelime torbamı kaybettiğimde kahrolmuştum. Şimdi insanlar onurlarını kaybediyorlar. Tınlamıyorlar bile..

Doğruyu söylemezsen beni öldürmezsin. Ama yalan öylersen alışkanlıktır ömür boyu kendini öldürürsün..

Bilirim ki bir yerlerde farkında olmadığım bir şeyler var. Bu yüzden hayallerim yetersiz kalır. Bundan dolayı benim hep başım ağırır..

Kemik kırıklarının ameliyatla düzelme şansı var. Ben geri dönüşü olmasın diye kalp kırıyorum..

Alışkanlıklardan korkmayın. yerine yeni bir alışkanlık koyana kadardır ömrü..

İnsan ilişkileriyle ilgilenmem yerine insan ilişkilerinin gereğiyle mi ilgilensem diyorum kendi kendime. O zaman da en kısa süreli araştırma olurdu. Tek cümle ile gerek yok diye..

Herkes yalan söylüyor yalan söylemesi gereken haricinde..

Başkalarının söylediklerini neden papağan gibi tekrar edeyim ki. Onlarla aynı şeyleri paylaşmak zorunda değilim. Benim kendi duygularım ve söyleyeceklerim var..

O kadar ağır kelimeler bulmak istiyorum ki akan suyun temizlediği bir taş gibi bütün ruhları temizlesin..

Allah kahretsin ki vicdanımın esiri oldum. Allah iki defa kahretsin ki kurtulmak istemiyorum..

Dünyadaki bütün dilleri konuşabilseniz bile algı ve ifade yeteneği gelişmemişse hiç kimseyle anlaşamazsınız. Ve söz gümüşse sükut altındır gibi bir kandırmacanın arkasına sığınırsınız..

kadınla erkek arasındaki ilişki bir kadınla bir erkek arasındaki ilişki gibidir. Fazlasını istemek ve beklemek güneşte bir yer istemektir..

Adem ile Havva'nın cennetten kovulmalarının sebebi olan genlerin kodları günümüze kadar değiştirilememiştir. O genler erkeklerin günümüze kadar devam eden şanssızlıkları olmuştur. Ve ben elmaları bu yüzden hiç sevmem. Dayanamayıp bile bile yediğim için..

Her gece güneşi kaybettiğimde düşünürüm ki bir yerlerde başkaları için doğuyor. Ve ben oraları hep kıskandım. İstedim ki güneş hep benimle kalsın..

Son sözler söylendiğinde en büyük üzüntüm ilk sözlerin unutulması ve değerlerinin kalmayacak olmasıdır..

Bir yıldız kaydığında ya parçalanır veya geçip gider. Sizi geçtikten sonra tutmanız imkansızdır..

Devamlı bie deli cesareti. Her seferinde karşımda bir duvar. Çarpıp tam duvarı yıkarken bir daha çarpmam için duvarı tutuyorum ellerimle ki yıkılmasın yeniden yıkayım diye..

Ben başkalarını düşünürken biraz bencillik yapıyorum gibi. İstiyorum ki onlar mutlu ve huzurlu olursa ben de mutlu ve huzurlu bir ortamda yaşarım..

Bugün zaten yaşanıyor. Düşünüyorum ki yarın neyi nasıl yaşayacağım. Tam yarını düşünürken bugün zannedip öbür günü de düşünmeye başlıyorum. Bu yüzden ben bugünümü yaşayamadım. hayatım yarınlarla dolu..

Sosyal medyada beğenişiriz felan. Tam Osho'luk imaginary ( hayali ) olayı. Elli yıl önce bugünleri nasıl da bilmiş. Yüz yüze gerek yok..

Sanki beynimde merdiven var. her düşünce beni bir yukarıdaki basamağa çıkarıyor. Çıktıkça basamakların daha sağlamlaştığını hissediyorum. Ve altta kalanlar küçülüyor..

Şu anda çelik duvarı delip geçecek kadar güzlü ve hırslı hissediyorum kendimi. Ama eksik olan çelik duvar yok önümde. Kağıttan kaleler..

Eminim oğlum ben öldükten sonra " baba şu ülkeyi adam edemeden gittin " diyecek. Bir de öteki dünyada utanç içinde kalmak var. Çok canım sıkılıyor çok..

Tamam fotoğraflar daha çok ilgi çekiyor. Ama beynimdeki kelimelerin fotoğrafını çeksem diyorum binlerce fotoğrafı nereye koyacağım. Zaten kelimeler etten v kemikten değil ki..

Güneşteki hidrojeni insan ruhuna benzetirim. Hidrojen bittiğinde güneş, ruh bittiğinde insan ölür..

Sessizliğin sesini hiç sevmiyorum. Fakat çok özlüyorum..

İnsan düşünen hayvandır diyorlar. Ben düşünemeyen insanın hayvan olduğunu gözlemledim..

NEDEN YABANCI DİL ÖĞRENEMİYORSUNUZ?

YABANCI DİLİ NİÇİN ÖĞRETEMİYORUZ? YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE İLETİŞİMSEL DİL ÖĞRETİM YÖNTEMİNİN İNCELENMESİ ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA

Yazar : Cem ÖZKURT

Geçen zaman içerisinde Dil Öğretimi Yöntemleri birçok değişikliğe uğramıştır.Bu çalışmada, var olan birçok dil öğretimi yaklaşımının...

More